Haziran bahçesi

Haziran soluğu...Yine birdenbire... Ta, çocukluğumun yazları... Mayıs'tan sarkan iğdelerin beni hâlâ her köşe başında esir alışı... Yok, yok; hanımelleri de tutar ellerimden... Bir demet yasemen, -"aşkımın tek hatırası" diye ünlenen- duvarları mesken tutar. Ve ben böyle her seferinde... hazırlıksız yakalanırım bütün mevsim girişlerine. Ve belki de hele Haziran'a Kendimizi, içimizi, kalbimizi... Yani, yani... Neden geldiğimizi dünyaya; Unutalım diye... Değiştiriliyor gündemler; Ne zaman başlanır yaşamaya! Her şey yolunda giderken bile; Dürtüyor birileri dünyanın en sinir yerlerine! Zehir soluyorlar aklımıza, ruhumuza, kalbimize... Öldürenler habersiz öleceğinden! Güleceğini sanıyor zavallı! En iyisi; keşfedelim kendimizi; Diplomaların "kâğıt" olduğunu anladım. Yoksa; bu kadar patlar mıydı silahlar! Yola dökülmüş; bir sel gibi günahlar... Boyuna, cennetin yolunu kapatmaya uğraşıyorlar. Siz kalın dünyada da; çekilin yoldan! Benim yürümediğim yolum yordamım var. Yüzünüze bakılacak gibi değilsiniz! Yığın yığın dünya her yanınız; yığın, yığın! Yapsın, tutundukça tutunun dünyaya, alışın! Ne kadar maske taksanız da... Çocuklar bile tanıyor sizi. Ey kalabalıklaştıkça insan sayısı azalan dünya! Ey, sen; gel hele seni kendine yakın buldum da... Gel bak şu mis gibi Haziran koklayalım biraz! Haziran... Yazın en serin hali... Mevsimin dallarında, hâlâ mayıs soluğu... Bir aşk başlangıcı gibi... Ve işte Haziran... İşte yağmur; bunlar benim gözyaşlarım; elimden kaçanlara, ulaşamadıklarıma... Bu yağmur yapraklara öpücükler kondurdukça İstanbul bestesi oluyor. Şiir, beste, yağmur iç içe giriyor, gülüyor. Haberlerde bitmeyen savaşlar, acılar, hıçkırıklar... Açların tok; tokların aç gözlülüğü... Az önce haylaz bir çocuğun yol kenarındaki hatme çiçeğini hoyratça koparıp atması... Hüznüm azalsın diye gidip onu asfalttan alışım... Yaz için, bir de yaklaşan bayram için planlar, yol telâşeleri... Sıla-ı rahmin kucaklayıcılığını taa günler öncesinden hissetmek... Hayatın; varlığın, yokluğun, acziyetin, fakriyetin, kainattaki muazzam intizamın bana her dem göz kırpması... Ve kalbimdeki besteye kulak verdiğimde yaşadığımı hissetmem var ya...