Hakikat Ülkesi'ne bir bilet!

Kim hangi partiye oy veriyormuş!Derneği, cemaati hangisiymiş! Geç efendim geç! Biri suç işliyorsa hâkim var, savcı var. Tanıyabildiğim kadar; insan mı değil mi; ona bakarım ben. Şu, onu bunu kafamıza göre yargılamaktan hemen, şimdi vazgeçmeliyiz. Bu yol; yol değil... Bir de derdini, düşüncesini rahat açıklayan kaç kişi, kaç kuruluş var ki... (var mı ki!) Hürriyet var mı yok mu; işte bütün mesele... Hürriyetten büyük vakıf, dernek, cemaat mi var! Şu bakışlarımızı biraz tamir edelim. Ey olağan zamanlar... Ey normallik... Ey vasat... Ey duru zamanlar... Ey ağırbaşlı saatler... Ey dingin vakitler... Ey şimdi denilen sonsuz beste... nerdesiniz Çekiştirip duruyorlar huzuru. Lütfen teşrif buyurmaz mısınız! Artık bıkacağımız kadar bıktık bu şiirsizlik zindanında... Anormalliğin normalliğine elveda... Estetik fukaralığından... Naylon gülüşlerden... Sahte yaşamaklardan bir yol bulup Hakikat Ülkesi'ne gitmenin zamanı gelmedi mi! Aydınlar mı; nerdeler Niye konuşmazlar Ahlâk sukut etmiş; aydınlar sükûta durmuş. Sükût altındır, sözüne sıkı sıkıya sarılmışlar! Muavin Bey, son durağa geldiğimizi söyler misin, şu uyuyanlara. Dünya kalabalıklaşıyor. Tuhaf değil mi "insan"(î) tenhalığımız! Bak; efsaneler de bir bir öteye taşınıyor. Bir yere gelmiş sanatçıların akıl ve kalp terazilerinin hassas olduğunu görüyorum. Barış Manço da Cem Karaca da bunlardandır. İşte onlardan biri daha bu "ıslah edemediğimiz dünyayı" bize bırakıp gitti. Daha ölümler de bize bir