Bombalar ve uçurtma

Dışı süs; içi pis diyor, bu medeniyete, padişahlığı, meşrutiyeti, cumhuriyeti görmüş Said Nursî. Doğu da çıkmazda Batı da! Barut ve kan kokulu dünyayı sevdiniz mi

Ey zalimler!

Gözyaşları acıdır ve yakar sizi.

Ne o Bu kadar aradınız, sordunuz da...gecenizi gündüze kattınız. Eee! Bu ne Dünyayı gözyaşına boğmak için miydi! Meramınız ne İnsan gibi yaşamanın izleri elinizde, sözleri dilinizde yoksa fazlalıksınız işte! Demek mektepler insanca yaşamanın yollarını öğretmemiş; kapatın gitsin.

KATİLİN ÖLÜMÜ

Çocuklar değil sadece...

Analar, babalar değil...

Orada kurtlar kuşlar da var.

Çiçekler, arılar var.

Orada sabahlar, akşamlar var.

Çaylar demlenirdi orada.

Kanlı toprakları ne yapacaksın

Dünya ebedî mi sana!

Ne ya; bugün yarın öleceksin!

Bu kan ellerinden hiç çıkmayacak.

Çocukların ağıtları büyüyecek kulaklarında.

Ölüm de kurtuluşun olmayacak.

Kan denizinde yanacaksın; yüzün hiç gülmeyecek.

Senin artık başka bir adın var.

Kimseler acımayacak sana.

Çığlıklarını kimseler duymayacak.

HUZURSUZ DÜNYA

Yaşamak fakiri dünya.

Almış eline silahı;

Dan, dan, dan...

Çocukları ağlatan sen...

Fakirliği çoğaltan sen...

Gözümden düştün, be!

Şurda yaşayacaktık biraz.

Biraz gökyüzüne bakacaktık.

Doyasıya nefes alacaktık.

Bu dünya çok geldi sana.

İyi ki ölümlüsün;

Tek tesellim bu...

Bana kalırsa çek, git!

Git de evinde otur.

Sana diyorum, sana!

Çok şeyin var; huzurun yok!

Haberin yok; insan gelmiştin;

Nasıl gidiyorsun burdan