Dindarlara kurulan tuzaklar!

28 Mayıs Seçimi vesilesiyle, Hucumat-ı Sitte'den tespitlere devam ediyoruz."İkinci tuzak: İnsanda en mühim ve esaslı bir his, hiss-i havftır. Dessas zâlimler, bu korku damarından çok istifâde etmektedirler. Onunla korkakları gemlendiriyorlar..." Üçüncü tuzak: Tamâ (aşırı açgözlülük, hırs) yüzünden çokları avlıyorlar... Ehl-i dünya, hususan ehl-i dalalet, parasını ucuz vermez, pek pahalı satar. Bir senelik hayat-ı dünyeviyeye bir derece yardım edecek bir mala mukabil, hadsiz bir hayat-ı ebediyeyi tahrip etmeye bazen vesile olur. O pis hırsla, gazab-ı İlâhîyi kendine celb eder ve ehl-i dalÂletin rızasını celbe çalışır." Dördüncü tuzak: Şeytanın telkini ile ve ehl-i dalâletin ilkaatıyla, bana karşı propaganda ile hücum eden ve mühim mevkileri işgal eden bazı mülhidler, kardeşlerimi aldatmak ve asabiyet-i milliyeleri tahrik etmek için diyorlar ki: 'Siz Türksünüz. Maşâallah, Türklerde her nevi ulemâ ve ehl-i kemal vardır; Said bir Kürd'dür, milliyetinizden olmayan birisiyle teşrik-i mesâi etmek, hâmiyet-i milliyeye muhâliftir. (Asabiyet-i milliye, haksız da olsa, yakınları, partidaşları, milleti koruma damarıdır.) Beşinci tuzak: Ehl-i dalâletin tarafgirleri, enâniyetten istifâde edip, kardeşlerimi benden çekmek istiyorlar. Altıncı tuzak: "Şeytan-ı ins ve cinnî her cihette hücum ederler... İşimize sekte ve hizmetimize fütur vermek için, onların tembelliklerinden