"Bana bir mesaj var mı; kimden"

Bir kardeşimiz, "Uykudan uyandığımda 'Bana bir mesaj var mı" diye ilk baktığım telefondur!Evde unutup dışarıdan geldiğimde yine ilk sorum: "Beni biri aradı mı" Keza, "Trink!" sesi geldiğinde de hemen koşup baktığım telefon: "Bana bir mesaj var mı" Namazda kapatıp veya sessize alıp, bitirdiğimde ilk baktığım o: "Bana bir mesaj var mı" Meret çaldığında işi, dersi, sohbeti bırakıp baktığım yine telefondur: "Beni kim aradı acaba, bana ne mesajı olacak" Hülasa, 724 gözüm, kulağım, elim ve nerede ise ayağım (!) fasılalı-fasılasız telefonda: "Bana bir mesaj var mı Beni kim aradı kim arayacak" Birçok arkadaş, sosyal medyada gruplarındaki mesajlara bakmamamızdan şikayetçi. Telefonu gündüz yanımdan uzaklaştırır, gece kapatırım. Yine de "akılsız akıllı!" telefondan yana biz de şikâyetçiyiz. Yapacağımız şey, bütün irade ve gücümü toplayıp kendimizi sorgulamalı, sormalıyız: Halbuki, her gün 6666 İlahi mesaj geliyor, kaçına bakabiliyorum! Evet, imsak vaktinin girmesiyle bana bir mesaj var: Uyan uyan sabah oldu, namazını kıl ey kulum! Birinci Söz'den mesaj var: Her hayırlı işin başında Besmele çek! Bütün aza, uzuv, duyu ve duygularımıza mesaj var: "Meselâ... Ey akıl, dikkat et! Meş'um bir âlet nerede, kâinat anahtarı nerede Ey göz, güzel bak! Adi bir kavvat nerede, kütüphâne-i İlâhînin mütefennin bir nâzırı nerede Ve ey dil, iyi tad! Bir tavla kapıcısı ve bir fabrika yasakçısı nerede, hazîne-i hâssa-i rahmet nâzırı nerede" (Sözler, s. 32.) "Ey kulak, iyi dinle, ey el helâle uzan,