"Asli hizmetlerimize dönelim!"

Bir kardeşimiz, "Bazı ağabeylerimiz sürekli siyasi ve 'mağdur, mazlumlar ne olacak' meselesini işliyor. Ne zaman asli meselemiz olan talebe dershane hizmetlerine, birlik beraberliğe vesile olacak yazılara sohbetlere döneceğiz" diye soruyor.Evvela şunu söyleyelim: O ağabeylerimizin hizmetlerle ilgili pek çok yazı ve videoları da vardır. Saniyen, Risale-i Nur'un Kur'an ve Sünnet-i Seniyyenin adalet, siyasi ölçülerini ispat eder. Zira, Risale-i Nur sadece iman dersi değil, içtimai ders de verir.1 "yüksek İslâm siyaseti' ve 'Kur'ân siyâsetini' takip eder.2 "Şu kitap... siyâset tabiblerine, teşhis-i illete (siyaset doktorlarına hastalığı teşhise) dâir hizmet ile muvazzaftır."3 Dolayısıyla içtimai, siyasi bakış zaviyesini her zaman nazara vermekle vazifeli değil miyiz Adalete gelince: Kur'an'ın takip ettiği makasıd-ı esasiye ve anasır-ı asliye, ubudiyetle tevhid, risalet, haşir, adalet olmak üzere dörttür.4 "Ey iman edenler! Allah, insanlar arasında adâletle hükmetmenizi emreder"5 "Allah için hakkı ayakta tutan, adâletle şahitlik edenler olun"6 mealindeki âyetlerce kafir-mü'min ayırt etmeksizin âdil davranmak emir ve ibâdettir. "Camianın veya başka mağdur-masumlara" gelince: "Risale-i Nur'a, tam beşinci halife nazarıyla bakabiliriz. Çünkü adalet-i hakîkiye ile bu asırda insanları mes'ud edebilir bir istidatta bulunan Risale-i Nur'dur ve onun şahs-ı manevîsi, Hazret-i Hasan Radiyallahü Anhın bir muavini, bir mütemmimi, bir manevî veledi hükmündedir."7 "Adalet-i mahzâ ile adalet-i izafiyenin izahı şudur ki 'Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir.'8 mealindeki