Yerebatan yeniden

Yerebatan Sarnıcı, yerli yabancı ziyaretçilere yeni yüzüyle merhaba diyor. Klasik müzik eserleri, ney sesleri sarnıçta yankılanırsa, suyun sesi gezenlerin ruhlarını serinletir, dinlendirir.Yerebatan Sarnıcı'nın, uzun süren özenli onarım ve restorasyon sonrası yeniden ziyarete açıldığı müjdelendi. En başta söylemek gerekirse "su"dan sebeplerle inşa edilen bu son derece işlevsel ve etkileyici yapıya asla "Yerebatan Sarayı" denilmemelidir. Yerebatan Sarnıcı, hem hacmi hem de Roma, Latin, Bizans imparatorluklarının başkenti Konstantinopolis'te; yani 1453 yılından sonra ilelebet sürecek ismiyle İstanbul'da inşa edilmesinden ötürü de büyük önem taşır. Anadolu coğrafyasında Yerebatan Sarnıcı gibi anıtsal ölçeklere sahip birçok sarnıç bulunur. En dikkat çekici olanları, Doğu Roma sınır şehri olan Dara'daki sarnıç ile Yerebatan Sarnıcı'na çok yakın mesafedeki Binbirdirek Sarnıcı'dır. Mardin'in Oğuz köyü civarında Dara Antik Şehri'nde ortaya çıkarılan sarnıcın Yerebatan'dan daha derin olduğu ölçülmüştür.Romalıların, pagan inancı döneminde tapınaklarını, amfi tiyatrolarını, kale ve surlarını anıtsal büyüklükte inşa etmeleri ve Hristiyanlığı kabul ettikten sonra, başta kilise olmak üzere diğer yapılarda da geleneksel büyüklük ölçütlerini sürdürmeleri mimarlık tarihi bakımından da önemlidir. Dinî, sivil, askerî ve sivil mimari eserlerin yanı sıra suyun taşınması, kullanılması ve biriktirilmesi amacıyla kurdukları su kemerleri, çeşmeler, hamamların yanı sıra inşa ettikleri sarnıçlar da dikkat çekici işlevsellikte ve büyüklüktedir.Ayasofya ile eş zamanlıSultanahmet Meydanı, Roma İmparatorluğu döneminde "Hipodrom" olarak bilinirdi ve bu devasa alanda imparatorun sarayı, Ayasofya Kilisesi, "U" düzeninde tasarlanmış atlı yarış koridoru, birçok kamusal bina ile Yerebatan Sarnıcı ve birkaç sarnıç daha vardı. Şehre su, kemerler (akuadük) aracılığıyla taşınıyordu ve bu sular, hamam ve çeşmeler vasıtasıyla halkın kullanımının yanı sıra sarayın da ihtiyacını gideriyordu. Sarnıçlarda toplanan sular, içme ihtiyacından çok, bahçe sulama ve olası yangınlarda kullanılırdı. Fetih'ten sonra Osmanlılar da aynı maksatla bu sarnıçlardan yararlandı.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6798904;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6798904;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarali-canip-olgunluyerebatan-yeniden-6798904' });Roma İmparatoru Justinyanus tarafından yılında inşa ettirilen (M.S.