Emirhan'la Serdar'ı ilk 11'de sahaya sürmek dışında kayda değer bir aktivasyon yok takımda... Larin'i de görelim diyorduk ilk düdükle, o da sahada.E! Gerisini seyredip yazacağız... Daha maçın başından itibaren atılan pasların otoyola, yapılan ortaların Erciyes'e kadar uzamasını yadırgamadık desek yalan olur... Yadırgadık... Hatta baskı kurmadığın halde arkada hangar gibi boşluk bırakmak sıkıntılı geldi bize... İlk adamakıllı pas, Emirhan'ın ayağından Larin'in koşu yoluna gitti.. O da Koşuyolu'na attı topu zaten!!! Futbolcuların faul bekledikleri pozisyonda hakemin devam demesi üzerine yerde ısrarla yatmayı sürdürmesine mutlaka ceza kesilmeli. İyice cılkı çıktı işin... Yine defans hattının öne çıkıp arkaya bir türlü dönememesini hayretle izlerken Welinton'un yaptırdığı penaltıyla geri düştük... 1-0.Orta sahada çoğalamama, geriye dönememe! Eee! Nerede bu topçular diye soruyoruz haliyle! Dağınıklık had safhada, motivasyonsuzluk üst seviyede...Sevgili Hikmet Karaman, topçuların devamlı kendini yere atıyor, kalkmıyor...Sonra yenilirsen "alın teri bu" diye gezme ortalıkta! Ben bunları yazarken biri Larin, biri Rıdvan'la olmak üzere iki yüzde yüzü çöpe attık... Yazalım da...İlk yarı biterken Rıdvan'ın jeneriklik hareketi sonrası hakemin faul çalmasına anlam veremedim. Gerçek sonra ortaya çıktı... Atılan çalım rakibi küçük düşürme anlamına geldiğinden!!!Allah sizi bildiği gibi yapsın e mi!2. yarıyla beraber 35'ten sonra başlayan cevvallik kendine şekil bulmaya başladı... Ciddi bindirmeler, kalabalık gelmeler... Yine ceza sahasının ana