Gelişime kurban olduğum

Her yer federasyon tarafından Ankara'daki maça deplasman yasağı getirilen Beşiktaş taraftarının, takımın kamp yaptığı otelin önünde oluşturduğu kalabalığı, yakaladığı coşkuyu gösteren videolarla dolu...İçimiz kıpraşmadı değil hani! Ankara'daki Beşiktaş taraftarına takımı yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyoruz.O içimizdeki volkanın patlamasıyla beraber maça geçtik. İlk göze çarpan kalede Ersin'in yerine Emre'nin olduğuydu. Gerisi geçen haftaki kadroydu ve maç başlamıştı bile.Haa! Bir de çok ince Ghezzal'ı merak etmiyor değildik.Düdükle beraber rakip sahaya adeta kamp kurdu Beşiktaş... 'Çıkmalarına izin vermedi' demeyelim ama...Hadi diyelim! 10 dakika çıkamadılar iyi mi! Haaa bizim pozisyonumuz var mı, yok. Hakem Mete Bey'in, içinde Weghorst'un olduğu bütün ikili mücadelelerin takdir haklarını rakipten yana kullanmasını hayretler içinde izledik.Amaç çocuğu oyundan düşürmek. Sonra bu davranışlar Beşiktaş takımı üzerine de sirayet etmeye başladı. 23 dakikada 23 kere oyunu durdurdu Mete Bey! Biz Ankara'yı çıkartmıyorduk sahasından, hakem "Öyle şey olmaz" deyip oyunu durduruyordu!!!Hasbelkader ilk çıktıkları atakta da gol yedik: 1-0. "Nasılsa gol atarız"dan çıkıp "Nasıl gol atarız"a binince iş, mevzu değişti. Can havlinin değişik versiyonuydu gördüklerimiz. Kalabalık gelişlerin hastasıyız ya, etkili geldiğimiz ilk atakta Weghorst, topun üzerinden atlayıp defansın dengesini bozdu ama Muleka'nın dokunuşuyla tabelanın dengesini yakaladık: 1-1.Sonra yine başka bir kalabalık sıçrayışta yine Weghorst yani "Bay kule",