Tarihin hafızasından silinemeyenler

İnsan unutkandır. Çok önemli olayları bile unutabilir. İnsan beyninin çok geniş bir kapasiteye sahip olduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur. Yine de hayatında yaşadığı veya öğrendiği pek çok şeyi daha sonra unutur. Ama yaptıklarının ve yaşadıklarının hepsi yeniden dirilme gününde kendisine hatırlatılır. Kur'an-ı Kerim bu hususu şu şekilde bildirir: "O gün Allah, onların tümünü diriltir ve yaptıklarını kendilerine haber verir. Allah on(ların yaptıkların)ı hep saymış, onlarsa onu unutmuşlardır. Allah her şeye şahittir." (Mücadele, 586) "Kitap (önlerine) konulmuştur. Suçluların onun içindekilerden dolayı korkuya kapıldıklarını görürsün. "Yazık bize! Bu kitaba da ne oluyor ki, küçük büyük hiçbir şey bırakmayıp saymış" derler. Yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye haksızlık etmez." (Kehf, 1849) İnsan hafızası birçok şeyi unutsa da, bazı olaylar tarihin hafızasından silinemez. Bunları yıl dönümü veya irtibatlı konu vs. gibi birtakım münasebetlerle yeniden gündeme getirerek hatırlamakta, ibret almak, ders çıkarmak için konuşmakta yarar vardır. Bu günlerde, Filistin davasıyla ilgili birçok önemli olayın yıl dönümünü idrak ediyoruz. 16 Eylül, Sabra ve Şatilla katliamının 40. yıl dönümü. Bu katliam, siyonist vahşetin ve onunla işbirliği içindeki fanatik zihniyetin insanlıktan ne kadar uzaklaşabildiğinin çok açık delilidir. Bir süre önce Filistin Başkanı Mahmud Abbas'ın Almanya'da bir tuzak soruya verdiği cevapta siyonist işgalcilerin katliamlarını "holokost" olarak isimlendirmesinden dolayı yer yerinden oynamıştı. İşgalci siyonistlerden önce onların Avrupa'daki baş destekçisi olan Almanya'nın çok fena zoruna gitmişti. Oyso Sabra ve Şatilla katliamının Hitler'in holokost olarak isimlendirilen katliamlarından ne farkı var Lübnan'ın güneyini ve başkenti Beyrut'u işgal eden