İşgal hükümetinin çökmesi

İsrail işgal rejiminin başındaki çok ortaklı koalisyon hükümeti sonunda kendi isteğiyle iktidarı terk ederek yeniden erken seçime gitme kararı aldı. Koalisyonun iki büyük ortağının liderleri olan Naftali Bennett ile Yair Lapid geçtiğimiz pazartesi akşamı görüşerek işgal rejimi parlamentosu durumundaki Knesset'i feshederek erken seçime gitme konusunda anlaştı. İşgal hükümetinin koalisyon ortaklarının neden böyle bir karar alma ihtiyacı duydukları sorusuna cevap vermek için ünlü Nasrettin Hoca fıkrasını tersinden okumak gerekir. Hani Nasrettin Hoca eşekten düşünce, "Düşmeseydim de inecektim!" demiş ya, başını Bennett ile Yapid'in çektiği işgalci koalisyon hükümeti de eğer inmeseydi zaten düşecekti. Çünkü sadece bir oy farkıyla Knesset'ten güvenoyu almıştı. Sonra destekçi milletvekillerinden biri desteğini çektiğini açıkladı ve böylece 120 üyeli Knesset'te hükümetin oyları ile muhalefetin oyları eşitlendi. Netanyahu, sonucun garanti olması amacıyla gensoru önergesi vermek için bir milletvekilinin daha desteğini çekmesini bekliyordu. O yüzden hükümet sürekli uçurumun kenarında yürüyordu. Netanyahu'nun onu uçurumdan aşağı yuvarlayabilmesi için sadece bir mermiye daha ihtiyacı vardı. Bu sebeple hükümet onun mermisiyle yuvarlanmak yerine kendi isteğiyle iktidardan çekilmeyi tercih etti. Bu arada Bennett, ortağının da en azından başbakanlığın biraz kokusunu almasına fırsat vermek için gelecek haftadan itibaren seçime kadar başbakanlığı ona devretmeyi kabul etti. Çünkü koalisyon hükümeti bu ikisi arasında dönüşümlü başbakanlık esasına göre oluşturulmuştu. Ama daha Bennett'in süresi dolmadan hükümetin iktidardan çekilmesine karar verildi. Bundan önceki hükümette de Gantz ile Netanyahu dönüşümlü başbakanlık esasına göre koalisyon kurmuşlardı ama Netanyahu'nun süresi dolmadan iktidarları son bulduğundan Gantz başbakanlığın kokusunu bile alamadan hükümetlerine son vermek zorunda kalmışlardı. Bennett bir