Esed'in "Genel Affı (!)"

Suriye'de birtakım dış güçlerin askeri yardım ve destekleriyle zalim saltanatını sürdürmeye devam eden Beşşar Esed güya, 30 Nisan tarihinde, bu tarihten önce işlenmiş "terör suçları"na yönelik bir "genel af (!)" ilan etti. Hatta bununla ilgili bir yasa çıkardı ve resmen yayınladı. Bu sözde "genel af" Esed'in davulculuğunu yapanlar tarafından çok büyük bir olay olarak lanse edilmeye çalışıldı. Hatta, onun zulüm ve katliamından kaçarak başka ülkelere ve bilhassa Türkiye'ye sığınanlara, "Bakın Esed sizi affetti! Suriye'de artık her şey yolunda. Dönerseniz size kimse bir şey yapmayacak. Ülkenize dönün!" diye çağrıda bulunanlar bile oldu. Tabii, suçlunun mağdur edilenin hakkını vermesi işleminin "af" olarak isimlendirilmesi kavramlara takla attırılmasının bir örneği. "Af" haksızlık edenin, suç işleyenin değil haksızlığa uğratılanın, mağdur edilenin yapabileceği bir şeydir. Suçlu affetmez, belki affedilebilir. Ama Esed gibi bir zalimin mağdur ettiği milyonlarca insan onu affetmedi ve gelecekte affedeceklerini de sanmıyorum. Hendekler kazarak zavallı masum insanları buralara doldurup katleden, sonra da yakarak imha eden bir canavar affı hak etmiyor. Esed'in sözde "genel af ilanı"na gelince, bizim bu yazıyı yazmamızdan önce yayınlanan haberlere göre serbest bırakılanların sayısı sadece 240 olmuştu. Oysa Baas rejimi zindanlarında olduğu tahmin edilen yüz binlerce insan var. Bir de nerede oldukları bilinmeyen, Baas diktatörlüğünün haklarında hiçbir bilgi vermeye, açıklamada bulunmaya yanaşmadığı yüz binler var. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Et-Tedamun Mahallesi katliamı videosunda katledildikleri görülenlerden bazıları kendi aileleri ve yakınları tarafından keşfedildi. Onların birçoğunun, nerede