İşaret fişeği,

"Her şey hayatta birbirini tetikleyebilir.100. yılını kutluyoruz.Amma velakin...Türkiye Cumhuriyeti devletine hükmeden kadroların, kadının toplumsal, siyasal, kültürel yeri, önemi ve değeri konusunda kafası ne yazık ki çok karışık.Bu satırları yazarken sonuç henüz belli değildi.Eğer, Kadın Voleybol Milli Takımımız, dünya şampiyonu olmuş da Reyiz, emrindeki TÜRKİYE CUMHURİYETİ yazılı 12 uçaktan birini Brüksel'e gönderip de onları ülkemize getirmiyorsa, "kadının toplumsal, siyasal, kültürel yeri konusunda kafası" artık netleşmiş demektir.Türkiye'ye geçmiş olsun.Ne demişti"Benim en büyük eserim, Türkiye Cumhuriyeti'dir".Herkes biliyor, iki eseri daha var.Cumhuriyeti ilan etmek üzere kurup örgütlediği Cumhuriyet Halk Partisi ve adını bizzat koyduğu, Cumhuriyetin erdemlerini ve devrimlerini anlatmakla görevlendirdiği Cumhuriyet gazetesi.Bu üç eser de 100. yıl dönümlerini kutlamaya hazırlanıyor.100 yaşına girmek her kuruma kısmet olmaz.Cumhuriyet Halk Partisi (6 gün sonra) 9 Eylül'de;Türkiye Cumhuriyeti (49 gün sonra) 29 Ekim'de;Cumhuriyet gazetesi ise (8 ay 10 gün sonra) 5 Mayıs 2024'te,100. yaş günlerini kutlayacak.CHP ileri gelen ve ileri gidenlerinden 100. yıl kutlama programıyla ilgili ne yazık ki ne bir ses ne bir nefes!"chp.org.tr" ye baktık. Kes yapıştır, tarihsel bilgi yığınından, 14 ve 28 Mayıs öncesi bayat ve sinir bozucu seçim demeçlerinden ve Kemal Bey'in düğün dernek şahitlik ve ziyaretçilik haberlerinden belli ki 100. yıl programına yer kalmamış.Ana muhalefet partimiz 6 gün içinde çılgın bir sürpriz parti hazırlar da 9 Eylül günü milletin huzuruna çıkar."Keyfekeder Başkanlık Sistemi"mizin başkanı her zamanki gibi elini çabuk tuttu.Cumhuriyet'in birinci 100 yılını atlayıp kendi "Türkiye Yüzyılı"nı ilan etti bile.Marşını da besteletti, senfoni orkestrasına da çaldırttı bile.Geriye 29 Ekim'de Anıtkabir'e gitmesi ve kendi neo klasik deyimiyle sap gibi dikilip durması kaldı.Büyük Atatürk'ün üç eseri 100. yıla girerken zamanın ruhundan, dünya dengelerinden, iç ve dış dinamiklerden ve ekonomik, kültürel ve toplumsal değişimlerden - dönüşümlerden etkilenmesi kaçınılmaz.Son 15 yılda Türkiye Cumhuriyeti, ucu Ortadoğu'nun karanlıklarına açılan tehlikeli bir tünele sokuldu.Benzer kaygılar, farklı düzlemde, zamane akademisyenlerinin sevdiği deyimle, fabrika ayarları çok oynandığı için de Cumhuriyet Halk Partisi için de söz konusu.Kaybetmek için özel çaba gerektiren bir seçim kaybedildi.Ülkenin 2 milyon eksikle yarısı ruhsal bunalıma sokuldu. Değil istifa 25 milyondan helallik bile istemek gündeme gelmedi.Yenilik, değişim, gençleşme, demokratikleşme sesleri havada uçuştuğu ile