"Büyük Türkiye Rüyası"

Geçen haftaki rüyaya dair yazımız üzerine bir okuyucumuz "Büyük Türkiye Rüyası (İst. 1969) adlı eseri dolayısıyla Mehmet Kaplan'ı mefkûrevî rüya gören Türk aydınları arasına dâhil edebilir miyiz" şeklinde bir soru sormuş. Mehmet Kaplan'ın bu kitabı Veysî, Ziya Paşa, Namık Kemal ve Ağaoğlu Ahmet'in yazımızda sözünü ettiğimiz kitaplarıyla aynı mahiyette değildir. Ancak bu bapta üzerinde durulması gereken bir eser olduğu da muhakkak. Tevafuk bu ya, bugünlerde Mehmet Kaplan (ö. 23 Ocak 1986) vefatının 36. yıl dönümü münasebetiyle anılıyor. Onun "Büyük Türkiye Rüyası" isimli eserini tanıtarak hocamızın hayır dua ile yâd edilmesine vesile olmak sanırım faydalı bir mesai olacaktır. İsterseniz önce 70 makaleden oluşan bu eserin nasıl ortaya çıktığını yazarın kaleminden takip edelim: "Bir yaz oturdum, iki okul defterine nereden geldiğini bilmediğim bir ilhamla düşünceyi aksiyonda arayan yazılar yazdım. Bunlar birbirilerine bağlı bir fikir dizisi mahiyetindeydiler. Sonra onları, diğer başka yazılar gibi bir yana bıraktım, hatta unuttum. Türkiye'de büyük bir kültür faaliyeti husule getirebilecek olan bir gençlik grubu, benden, kurmuş oldukları 'Türkiye Kültür Enstitüsü' tarafından bastırılabilecek bir kitap istedi. Hazır kitabım yoktu. Bana daima büyük yardımı olan asistan Dr. Birol Emil'e temize çekme ve düzeltmeyi göze alırsa, o denemeleri bastırabileceklerini söyledim. Birol Emil onları aldı, neşredilmemiş diğer yazılar arasından da bir seçme yaparak bu kitabı vücuda getirdi." Kitabın ilk makalesi "Büyük Türkiye Rüyası" adını taşıyor. Mehmet Kaplan'ın rüyasını gördüğü büyük Türkiye bu makalede şöyle tasvir ediliyor: "Üç yeni ve yaratıcı kuvvet, demokrasi, okul ve teknik, Türkiye'nin çehresini her gün değiştirmektedir. Bunların yüzyıllarca işlediği Türkiye, eski Türkiye'den hiç şüphesiz çok farklı olacaktır. Bütün hareket, düşünce hatta hülya ve rüyalarımızı bu 'yeni Türkiye ideali'ne göre ayarlamak bizim için bir vazife ve gaye olmalıdır. Sağlam bir şekilde demokrasiyi benimsemiş, parlamentosu en olgun siyasî şahsiyetlerle dolu, köy çocuklarına varıncaya kadar, bütün vatandaşları okumuş, dağları taşları çağdaş ilmin mucizeli tesiri ile yemyeşil, yeraltı ve yerüstü servetleri altın nehirler gibi akan, sıhhatli, aydın, mesut, müreffeh bir Türkiye İşte bugün bizim için görülebilecek en tatlı rüya." Kitabın sayfalarını çeviriyorum, şu satırların altını çizmişim: "Dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir devirde büyük bir