İstidraç ne demektir

İstidraç sözlükte, Cenab-ı Hakk'ın küfürde ve dinsizlikte ileri gidenleri derece derece alçaltmak, azgın kişilerin tuttukları yoldan dönmemekte direnmelerini arttırmak için, dünyada kendilerine birbiri üstüne nimetler vermesi ve bu yolda olan talih demektir.Tasavvufta istidraç, hakkı ve kabiliyeti olmadığı halde, derece derece Allah'ın rahmetinden uzaklaşıp azabına yaklaşması için azgın ve günahkâr kişilere verilen bir takım olağanüstü haller ve bir takım dünyevî üstün makam ve mevkiler olarak kabul edilir. İstidraç, gaflet içinde iken, gaybi şeylerin insana inkişafından ve insanın garip bazı fiilleri açıklamasıdır. Fakat istidraç sahibi, keramete mazhar olan kimsenin zıddına, o harika işleri kendi nefsine isnad ve kendi iktidarına yüklemekle gurur ve benliği o kadar artar ki, adeta Karun gibi, "Ben kendi ilim ve iktidarımla buna eriştim" demeye başlar. Rivayetlerden, Firavun, Nemrud, Deccal ve Süfyan gibi ulûhiyet dava edenlerin, böyle istidraçlara sahip oldukları anlaşılmaktadır. Eğer istidraç, bazı Hind fakirleri ve riyazete girenler gibi, sırf nefsin dünyevi arzularından temizlenmesi sonucunda ortaya çıkmakta ise, dış görünüşü itibariyle keramete benzer. Ama aslında birbirinden tamamen farklıdır. Biri o harikaları Allah'a verirken diğeri kendi nefsine verir. Bediüzzaman Said Nursi, keramet ile istidraç hakkında şöyle der: "Keramet ile istidraç mânen birbirine mübayindir (zıttır). Zira keramet, mucize gibi, Allah'ın fiilidir. Ve o keramet sahibi de kerametin Allah'tan olduğunu bilir ve Allah'ın kendisine hâmi ve rakîb olduğunu da bilir. Tevekkül ve yakîni de fazlalaşır. Lâkin, bazan Allah'ın izniyle kerametlerine şuuru olur, bazan olmaz. Evlâ (en uygun) ve eslemi (en doğrusu) de bu kısımdır. İstidraç ise, gaflet içinde iken eşya-yı gaybiyenin inkişafından ve garip fiilleri izhar etmekten ibarettir. Fakat, bu istidraç