Sungun Babacan gidince Tom, Bruce, John da gitti

Sungun Babacan'ı kaybetmişiz.Sungun Babacan deyip de geçmeyin.Filmleri seslendirmeli izlediğimiz dönemlerin büyük starıydı Sungun Babacan.Şahane bir ses tonu vardı.Vurguları mükemmeldi.Seslendirdiği isimleri yorumlama biçimi şahaneydi.Mesela...Tom Cruise'u Tom Cruise'dan bile güzel seslendirirdi.Mesela...Bruce Willis, onun sayesinde en az on level atlardı gözümüzde.Mesela...John Travolta'yı öyle bir seslendirir ki John'u üniversiteden arkadaşımız sanırdık.Mesela..."Tom Hanks sempatisi" diye bir şey varsa biraz da Sungu Babacan yüzündendi.Sungun Babacan, büyük bir kayıptır.Hayli erken sayılabilecek bir yaşta kaybettik kendisini.Onu kaybedince...Sanki Tom'u, John'u, Bruce'u falan kaybetmiş gibi olduk. NE OLDU SANA ANNE HECHE ROMANTİK komedi filmlerine hiç ısınamadım.Haberin DevamıNe zaman izlemeye kalksam, "Amma da boş bir iş yapıyorum" duygusuyla dopdolu olurum.Hiç mi yok sevdiğim romantik komedi filmiVar, var.Mesela başrollerinde Anne Heche ve Harrison Ford'un yer aldığı "Altı Gün Yedi Gece" isimli romantik komedi filmine bayılırım.Filmin şapşallığına kaptırır giderim kendimi.Bazı sahnelerde kıkırdamaktan kendimi alamam.Harrison Ford'un "kamçısız adam" triplerini anlayışla karşılarım.Fakat filmdeki asıl favorim Anne Heche'tir.Şehirli, modern, dergici kadın tiplemesini canlandırmamış, yaşamış resmen.Alaycılığı, küstahlığı kendisine acayip yakıştırmış.Başka bir sürü iyi filmde rol alsa da tek filmlik kahramanımdır benim Anne Heche.Fakat Los Angeles dolaylarından kara haber geldi dün.Dediler ki...Trafik kazası geçirmiş, yangın çıkmış, yanmış, ağır yaralanmış, entübe edilmiş falan.İşin en tuhafı...Alkollü biçimde araba kullandığı, arabasıyla evinin yakınlarında sağa sola çarptığı, yani bir tür intihar eylemi yaptığına dair sayısız tevatür de var."Altı Gün Yedi Gece" filminde canlandırdığı o karaktere öyle uzak ki bütün bunlar.Haberin DevamıBir türlü konduramadım valla. GÜLSEREN HANIM'IN "PANİK ATAK" YAZISI "PANİK Atak" denilen çağdaş belanın nasıl bir şey olduğunu anlamak isteyenlere bir tavsiyem var:Gülseren Budayıcıoğlu'nun dünkü Hürriyet'te yer alan "Panik Atak" yazısını bulup buluşturun ve okuyun.Fazlalıklardan arındırılmış, bir öyküyle süslenmiş, gayet basit ve sade bir dille yazılmış mükemmel bir metin.Ben okudum ve çok yararlandım.Kafamda hiçbir soru işareti kalmadı.Şöyle bir söz vardır:Bir meseleyi sade, anlaşılır ve yalın biçimde ortaya koyanlar, o meseleyi anlayanlardır. Sadeleştiremeyenler, anlaşılır kılamayanlar, yalın biçimde anlatamayanlar ise... Anlamayanlardır.Haberin DevamıGülseren Hanım'ın "Panik Atak" yazısını okuduğumda bu teze bir kez daha hak verdim.MEVLANA'NIN ŞİİRLERİNİ EN İYİ OKUYAN ADAM SEMİH Sergen'i kaybettik.Bu büyük sanatçıyı, "Burak Sergen ile Toprak Sergen'in babası" diye anıyor yeni yetmeler.Yahu karşınızda devasa bir sanatçı var.Tiyatronun büyük üstadıdır Semih Sergen.Sinemada da var olmuş, mesela "Birleşen Yollar" filminde kötü adamı canlandırmıştır.Hepsinden önemlisi Mevlevi'dir.Biz