Artık gidici olduklarını biliyorlar. Siyaset psikolojisi açısından üstünlüğü kayıp ettiler. Gidici olmalarının en temel sebeplerinin başında ekonomiyi istedikleri gibi çekip çevirememeleri geliyor. Bu durum beraberinde yönetememe sorununu doğuruyor. E, haliyle verdikleri her söz, ettikleri her kelam sonuç yaratmıyor. Bunun seçmendeki karşılığı bellidir. Başarısızlık. Başka, hayal kırıklığı. Hâl böyle olunca da ister istemez toplumun siyasetten beklentileri karşılanmamış oluyor. Gelişmeler tıpkı bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlı olarak gelişiyor. Olumsuz başlayan bir siyasal olay olumsuz ise, devamında bir başka olumsuzluğu getiriyor. Dolayısı ile iktidar gün geçtikçe tükeniyor. Ekonomik başarısızlığın en temel sorunu, kurumsal devletin yerine kişisel devlet algısının yerleşmesidir. Bir diğer büyük sorun ise, yolsuzluklardır. Bunlara bir de Hazine'nin dibini delen bir ucu İngiltere'ye uzanan yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan devlet garantili kara delikler eklendi. Az kaldı unutuyorduk. "Tefeci faizi" olarak nitelendirilen yüksek faizle borçlanma, adı üstünde Hazine'nin çok büyük kayıplarının başında geliyor. Böyle bir ekonomi düzeni içinde bir de "Kur Korumalı Mevduat" varsa, ekonomi nasıl düzelecek Siyaset bu yönetim anlayışı ile nasıl başarı kazanacak Hâliyle hep birlikte ülke olarak kayıp edeceğiz. Halk olarak yoksullaşacağız. Çünkü başkasına çalışıyoruz. Öde öde borcumuz bitmiyor. İktidar, Türkiye'yi adeta