İktidar, Türkiye'ye zarar üretiyor

Türkiye'de siyaset kurumu, varlık sebebi olan millete karşı hem koruma ve kollama ve hem de toplumu iktidarın yarattığı siyasal baskılar ile ekonomik zorlamalardan kurtarmalıdır. Muhalefet bu konuda yeterli imkâna sahiptir. Şu sıralar sosyalist partiler bir ittifak kurma sürecindeler. Benzer bir biçimde Millet İttifakı da genişleme çabasını sürdürüyor. İktidar cephesinin tarihsel yanılgısı şu; "Devletin geleceğini kendi geleceği ile sınırlı görme" hastalığıdır. Arızalı bir zihin yapısı bu. Düşünebiliyor musunuz, halkın iradesiyle iktidara gelmiş bir parti, kendisi dışında yine halkın iradesi ile iktidara gelecek parti ya da partileri ülkenin düşmanı sayıyor. "Devletin varlığı ve devamı bize bağlı, biz gidersen devlet de gider" demeye getiriyor. İktidar çevresi buna kendini inandırmış görülüyor. Öyle ki bütün yandaş medyası haber ve yorumlarını buna göre yapıyor. Bir çeşit siyasal şizofreni gibi. Gördüğü hayali, sanrıları, gerçek sanıyor. Bütün bunlar olurken bir taraftan da yeni hamle ve kurnazlıklar peşinde koşuyor. Önce Millet İttifakı'nı bozma çalışmaları yaptı, beceremedi. İYİ Parti seçmenini yönlendirmek istedi. Özellikle HDP'yi milliyetçi tabana karşı bir kışkırtma aracı olarak kullandı. Gene beceremedi. Fetöcü iftirasıyla kırım yapalım dedi o da olmadı. Şimdi sırada, "seçim barajını indirelim de Millet İttifakı genişlemesin. Davutoğlu, Babacan, yanlarına Temel Karamollaoğlu'nu alsınlar ve yeni bir ittifak kursunlar" istiyor. Bu plan tutar mı bilinmez. Bilinmez çünkü şimdilik ufukta görülmüyor. Kaldı ki Davutoğlu yeni bir ittifak kurmaktan çok, Millet İttifakı'yla birlikte genişleme çabası gösteriyor. Doğrusunu söylemek gerekirse; hem Davutoğlu ve hem de Babacan'ın verdikleri Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem kararlarının altını dolduracakları beklentisi var. Toplum kesimleri bu partilerden hayal kırıklığı beklemiyor. Bu sebeple Millet İttifakı karşısında konumlanmaları şimdilik olmayacak gibi görülüyor. Elbette böyle bir duruş sergilemeleri, siyasal tarih açısından "çare bitmedi. Umut her zaman var" inanışını güçlendirmektedir. Öte yandan DEVA ve Gelecek Parti liderleriyle ikili görüşmelerini sürdüren İYİ Parti lideri Akşener, Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasal darboğazdan çıkışına giden yolda önemli adımlar atıyor. Bunlardan biri de dünkü demecinde kendini gösteriyor. Akşener; "İktidarın uygulamaları, Bayar ve Menderes'in, tek parti yönetimine karşı açıkladıkları 'Üç Hürriyet