Adil seçim istenmiyor

İster erken, isterse zamanında yapılsın, Türkiye seçim sürecine girmiştir. Ancak iktidar, adeta devleti sahiplenmiş, bir daha bırakmamak ve hep kendisinin olmasını ister gibi sürekli elindeki gücü ortaklarının da yardımıyla kötüye kullanıyor. Ne yapıyor Son zamanlarda art arda çıkardığı kanunlara bakın. Atamalara tayinlere bakın. Yaptığı her eylem, ülke ve toplum çıkarına değil kendi çıkarına. Demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü artırıcı değil, azaltıcı nitelikte. Son çıkarılan seçim kanunuyla ilgili değişiklikleri hâlâ tartışıyoruz. İttifak oylarının ittifaka yazılmasını ortadan kaldırdı. Seçimlerin hukuki teminatı olan hâkim atamalarını değiştirdi. Üstüne üstlük bir de geçen gün toplu kararname ile yüzlerce hâkimin yerini değiştirdi. Bütün bunların anlamı nedir Güllük gülistanlık bir Türkiye yaratmak ve iktidardan giderse de geriye güzel bir ülke bırakmak mı Hayır. "Atı alıp Üsküdar'ı geçmek." En son tartışılan kanun yine seçimle ilgili. Güya sosyal medyaya düzen getiriyorlar. Bu düzen iyi bir şey ise herkesin yararına demektir. Öyle ise toplumun yarıdan fazlası neden tepkili Ülkenin çıkarına, toplumun yararına olacak bir yasayı istemiyorlar mı Elbette istiyorlar. Ancak iktidar, bu yasayla, kendi aleyhine olacak bütün haber bilgilerini suç sayacak ve gazetecileri, internet sitelerini cezalandıracak. İyi niyetli bir yönetim bunu yapmaz. Ne yapar Milletin ve ülkenin çıkarına olacak tüm kararları (kanunları) muhalefetle birlikte çıkarır. Niye Çünkü toplum yararı, herkesin ortak yararıdır. Şimdi ne oluyor Şimdi iktidar, "Meclis çoğunluğu benimle birlikte ortaklarımın elindedir. Güç bizde. İstediğimizi yaparız. Bizim çıkarımız, toplum çıkarının üstündedir" diyor. Dolayısı ile Türkiye'nin hukuk devletinden uzaklaşmasının, otoriterleşerek bir parti devletine dönüşmesinin tek sorumlusu iktidar partisi olarak AKP değildir. Cumhur ortaklarının tümü