Voleybolcu Giovanni Guidetti 'enkaz' bıraktı ve gitti!..

Türkiye Voleybol Federasyonu açıklamasına göre, 2017 yılından bu yana A Mili Kadın Voleybol Takımı'nı çalıştıran Giovanni Guidetti ile yollar ayrılmış. Benzer bir açıklama İtalyan başantrenörden geldi. Guidetti, kendisine destek veren Voleybol Federasyonunun yöneticilerine teşekkür ettiğini açıkladı. Bağlı bulunduğu Federasyon yönetimi ve mevcut Gençlik ve Spor Bakanlığı Giovanni Guidetti'ye, bugüne kadar sportif açıdan başarılıydı, şeklinde tek taraflı yaklaşabilirler. Adı geçen şahısla geride bırakın 5 yıla baktığımızda sportif başarı adı altında, toplumun 'maneviyatının' nasıl çökertilebileceğini, voleybol adı altında geleceğimizin teminatı gençlerin maneviyatını, nasıl enkaza dönüştüğünü de görmüş olduk. Guidetti'nin hakkını teslim etmek gerek. Kendi plan ve projelerini hayata geçirmek için var gücüyle çalıştı. Bu çalışmasını ülkemizin sporuna yön veren yöneticiler göremese de (belki de görmek istemediler) Birleşmiş Milletler'in (BM) gözünden kaçmadı. BM Kalkınma Programı, Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı Baş Antrenörü Giovanni Guidetti'yi Türkiye'deki Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu olduğunu ilan etti. Bu ne manaya geldiğini Guidetti'nin "Voleybol, sporda cinsiyet ayrımcılığı olmadığında kadınların tam potansiyel göstereceğine dair harika bir örnektir' diyor ekliyor; "Şimdi ise Toplumsal Cinsiyet Eşitliği savunucusu olmaktan onur duyuyorum ve voleybolda kızların önündeki tüm engelleri yıkmak için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum" Ahmet Gülümseyen olarak kızların sağlıklı ve zinde kalmaları için voleybol branşı yapmasına karşı olmadığımızı yenilerken, performansyarışma statüsünde hayata geçirilen projelerin İslami değerler ve Müslüman kimliğimizle 'uyumlu' olmadığını, birçok örneğiyle birlikte yine bu satırlarda değinmiştik. İtalyan voleybolcu Giovanni Guidetti sportif açıdan 'başarılı' olarak gösterilse de, toplumumuzun milli ve manevi değerleri açısından değerlendirdiğimizde Guidetti giderken, manevi açıdan geride 'enkaz' bıraktı ve gitti, dersek abartmış olmayız "HAYATIMIZIN MERKEZİNDE DİN Mİ VAR, SPOR MU" Spor adına şahit olduğumuz olayları, bulunduğumuz düşünce noktası ve bakış açısıyla değerlendiriyoruz. Siz değerli okuyucularımızın düşünceleri, yazılarımızın adeta sağlaması oluyor. Değerli büyüğümüzün Arif Kısacık hocamızın, daha önce satırlarda paylaştığımız 'Toplumsal cinsiyet eşitliği sporun neresinde' başlıklı yazımıza bağlantı olarak yaptığı yorumu bugün paylaşmak istiyoruz. Değerli Hocamızın yorumu, sporun, günlük yaşamımızın neresinde olduğu ve görmemezlikten gelinmeyecek kadar önem taşıdığını o kadar güzel ve net özetliyor ki. Paylaşımını yapacağımız yazının, Voleybolcu Giovanni Guidetti ile ilgili yazının bir bölümünde yer alması 'rastlantı' değil, 'tevâfuk' olsa gerek. İşte Hocamızın değerli kaleminde bize ulaşan o yazısı; "Günümüz zaman sürecinde M. Tenisi başhakemlerinden biri 'Sporun dini olmaz' demişti. Tabii bununla kadın erkek arasında bir fark yok erkekler kadınlarla kadınlar erkeklerle oynayabilir hoplayabilir zıplayabilir, birbirlerine kardeşçe sarılabilir, demeye getiriyordu işi (zaten ortamda onların istediği