Diyarbakır Hani'den gelen 'Tekerlekli Basketbol' talebi neden karşılıksız kalmamalı

Toplumun önemli kesimini oluşturan bu ayrıcalıklı (engelli) bireyleri yılın sadece bir günü değil de her daim düşünmek, hatırlamak veya hayatlarına dokunabilmek, görev ve sorumluklarımız içerisinde önemli yer tutmaktadır. Aranılır olmak, hayatın en önemli süreçlerden bir tanesi. Karşınızdaki kişi sizden makul, yapabileceğiniz bir talepte bulunması. Paylaşma, yardımlaşma konusunda yapabileceklerimizi ve sonuçlarını düşündükçe, mutluluğumuzu artırdığını hissediyoruz. Varlığınızın bir şeylere katkı sağlayabileceği kanaatine vardığınızda, günlük hayatın içerisindeki koşturmadaki 'gaflet' uykusundan uyanıyor, gerçekleri farkına vardığınızda ise gönlünüz ferahlıyor. Üç günle sınırlı dördüncü günü 'meçhul' olan şu 'yalan' dünyada bir şeylerin yapılabileceği duygusuna kapılıyor, kendinizi huzur içerisinde hissediyorsunuz. Günümüzde bu duyguları kaç kişi yaşıyor bilmem belki ama bildiğim, bizi bekleyen ve üstlendiğimiz gereken birçok görev sorumluluğun mevcudiyeti BASKETBOLLA HAYATA TUTUNMA İSTEĞİ Bizleri tüm bu duygulara sevk eden, Celal Kaya isimli okuyucumuzdan aldığımız mesaj. Diyarbakır İli Hani ilçesi doğumlu Celal Kaya kardeşimiz, hayatı ve düşüncelerini bizimle paylaştı; "Ben Celal Kaya 1988 Diyarbakır Hanidoğumluyum. Ailemle beraber yaşıyorum. İlkokul birinci sınıftan terk, yoksulluktan okuyamadım. Onun için inşaatlarda çalışmaya başladım. On dört yaşından 17 yaşıma kadar bu çalışmam sürdü. 2005 yılında beklenmedik bir kaza yaşadım. İnşaatta çalışırken, iskeleden düşerek omurgamı kırdım. Bundan dolayı tekerlekli sandalyeye mahkûm kaldım. On yedi yaşından bugüne kadar, Ankara, İstanbul, Nevşehir gibi şehirlerde fizik tedavi gördüm. Bunca senedir yaptığım bu hayat mücadelem sonucu bu hale geldim. Hiçbir zaman Rabbim'den umudumu kesmedim.Hayat sevincimi devam ettirerek, insanların arasında, sosyal hayattan asla geri kalmadım. Bir umut işte, bir dala tutunabilmek. Basketbol sporuna gönül verdim, bu sporu yapmak istiyorum. Siz değerli hocalarımızdan benim bu spora olan sevgimi tamamlamanız ve desteğinizi isterim. Bu sporla evde kalmış nice engeli arkadaşıma örnek olmak, evlerinden çıkıp sosyalleşmelerine imkân sağlayarak, bir şekilde bireyler içine karışmasını istediğim için bunu yapmak istiyorum. Tekerlekli sandalye sporuna gönül verdiğim için benim beklentim, il büyüklerimden mesela Belediye Başkanımız, Kaymakamımız, Valimizden bana yardımcı olmalarını isterim. İlgi ve alakanız için çok teşekkür ederim. Not; Biz 8 kardeşiz 4 erkek 4 kız kardeşim var. Bana onlar bakıyorlar. Selamlar ve Saygılar hocam." NEREDE BAŞLAYACAĞI BİLİNMEYEN ENGELLİLİK! Malatya İnönü Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Öğretim Üyesi Başkanı Mehmet Ilkım hocamızın engelin düşüncelerini, zaman zaman bu satılarda sizlerle paylaşıyoruz. Engellilikle ilgili hocamızın düşüncelerini 'Engellilikle ayrıntıda gizli hassasiyetler (1)' başlığı altında, yine bu satırlarda paylaşmıştık. Celal Kaya kardeşimizin mesajı üzerine tekrar hatırlatma gereği duyuyoruz; ""Engellilik kelime anlamıyla, yetersizlik anlamına geliyor.Yetersizlik, sağlıklı bir bireyin fiziksel aktiviteleri yapamama durumudur. Bunlar nelerdirOturduğunuz odadan diğer odaya gidemiyorsanız, temel ihtiyaçlarınızı karşılayamıyorsanız, konuşma, görme ve işitme yetiniz yoksabu engelli olarak kabul edilmektedir. Ben bu açıklamaları yaptıktan sonra öğrencilerime hemen şunu söylüyorum;'Bu açıklamalardan yola çıkarak,75-80 yaşındaki yaşlı bir insan merdivenleri çıkmıyorsa, bulunduğu odadan diğer odaya gidemiyorsa engelli midir'Tabii öğrencilerimiz engelliler konusuna hakîm oldukları için'engellidir'diyorlar. Engelli kişi dendiği vakit, sadece doğuştan engelli olan, zihinsel yetersizliği olan kişiler akla gelmesin.Doğuştan, doğum esnasında ve sonradan da engelli olunabiliyor.Engelliliğin görme, zihinsel, bedensel ve zihinsel gibi çeşitleri var.Kelime anlamıyla engelliliği anlattık ama engellilik öncelikle kabullenmekle