Bu seçim başka bir seçim

Son aylarda ülkemiz hiç kolay zamanlardan geçmedi. Asrın deprem afetini yaşadık. Hemen ardından büyük bir sel afeti oldu. Devletimiz ve milletimiz anında müdahale ederek iki büyük afetin izlerini kısa sürede sildi. Kısa sürede yeni konutların inşasına başlandı. Dünya yaşanan bu kadar büyük bir afete rağmen kısa sürede ayağa kalkan ülke karşısında şaşırdı. "Biz olsak bu kadar kısa zamanda ayağa kalkamazdık." İtiraflar peş peşe geldi. Güçlü bir ülkeye sahibiz. Son yıllarda gücümüze güç katarak büyümeye devam ediyoruz. Bu istikrarlı büyüme elbette dış güçlerin ve onların ülkemiz içindeki maşların hiç hoşuna gitmiyor. Hedefleri istikrarlı büyümenin önüne geçmek. Bunu önceki yıllarda değişik yollardan denediler ama başaramadılar. Tüm dünyanın gözü kulağı dikkati önümüzdeki 14 Mayıs seçimlerine çevrilmiş durumda. Köylerin, kasabaların, kahvehanelerin, parkların gündemi tamamen seçimler. Herkes seçim matematiği yapıyor. Salgını bitti zannediliyordu ama ondan daha tehlikeli bir salgın girdi hayatımızda. Karaktersizlik, utanmazlık, vefasızlık, nankörlük ve yüzsüzlük. İflah olmaz bir durum içindeyiz. Menfaatler doğrultusunda her şey yapılıyor. İktidar karşıtı olan muhalif kesim istenilen sonucu hala göremediğinden dolayı artık gerginliklerini saklayamıyor. İşi holigan boyutuna taşıyanlar tehdit ve şantaj boyutuna getirdiler. Öyle acımasız bir çark var ki masadan kalkan Meral Akşener neye uğradığını şaşırdı. Tehdit, şantaj, iftira. İki günde geri dönmek durumunda kaldı. Şimdi benzer durumu Muharrem İnce yaşıyor. Bir önceki seçimde adına besteler yapan biri şimdi tam tehditler savurabiliyor. Bakalım Muharrem İnce bu imtihandan nasıl geçecek. Bu durumu herkes merak ediyor. Önce aday olamaz dediler. O tutmayınca yıllardır sarıldıkları diplomayı dillendirmeye başladılar. O da olmayınca "Ne olur olmaz biz yine YSK'ya baş vuralım" düşüncesiyle şimdi YSK kapısındalar. Bu milletin sevgisini, saygısını, oyunu hiçe saymak istiyorlar. Bu sevgiyi kabullenemiyorlar. Biz sevmiyorsak siz de sevmeyin diyorlar. Tuvalet terliği konuşabilse o bile şaşırırdı her halde. Nefretten gözleri dönenler artık ne dediklerini bilmez duruma geldiler. Niye bu kadar düşman oldun bana üç maddeyle anlat desen inanın anlatamazlar. Seçim günü yaklaştıkça ve anketler istenilen gibi olmayınca baskılar, tehditlerin, iftiraların, şantajların dozu giderek artacaktır. Geleneksel medyada ve soyla medyada hoş olmayan ifadeler, görseller, fotoğraflar, videolar ortaya çıkacaktır. Değerli bir dostun paylaşımını gördüm sosyal medyada. "Bosna Hersek'te son Cumhurbaşkanlık seçimlerinde Boşnak aday olarak, koalisyonun adayı olan ve seçimi kazanan Denis Beçiroviç, 20 yıldır Cumhurbaşkanlık odasında duran rahmetli Aliya İzetbegoviç'in fotoğrafını çıkarttı. Oy verenler şimdi kafalarını duvara vuruyorlar ama geç." Ülkemizde muhalefet saklamadan, gizlemeden şimdiden açık açık yıkacağız, kapatacağız, kaldıracağız, dokunacağız, hesaplaşacağız diyor. Kör göze parmak sokmak böyle bir şey olsa gerek. Adamlar daha ne desin. Seçimden sonra "ben böyle olacağını bilmiyordum" demeye bile gerek duymadan açık açık söylüyorlar. Son olarak ise Beyoğlu Taksim'e dikkat çekmek istiyorum. Son yıllarda ülkemizin başına getirilmek istenen tezgâhların tüm senaryo ve çalışmaları burada yapıldı. İstiklal Caddesi'nde ki patlama da buna işaret ediyor. Demek istediğim aman dikkat. Eyüpsultan ve Bağcılar Belediyeleri deprem bölgesinde gönül sofraları kuruyor Eyüpsultan Belediyesi, Türkiye'nin dört bir yanından gelen misafirlerini en güzel şekilde ağırlayıp iftar sofraları kurarken deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı da unutmuyor. Birlik ve beraberliğin, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşmanın ayı olan Ramazan'da Gaziantep'in İslahiye ilçesinde her gün bir köyde iftar sofraları kurulup, programlar düzenleniyor. İftar programlarında çocuklar Hacivat Karagöz, illüzyon show, palyaço gösterileriyle eğlenceli dakikalar geçirip Ramazan Ayı'nın güzelliklerini tadıyor. Bağcılar Belediyesi, 28 yıldır sürdürdüğü geleneksel Ramazan-ı Şerif etkinliklerini bu yıl İstanbul'un yanı sıra depremin vurduğu Malatya ve Adıyaman'da da gerçekleştiriyor. Bu kapsamda hem depremzede ile ihtiyaç sahiplerine iftar ve sahur yemekleri ikram ediliyor hem de her yaşa uygun kültürel aktivitelerle Ramazan Ayı'nın manevi havası yaşatılıyor. Etkinlikler Ramazan boyu devam edecek. Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi'nde eğitim gören kadınlar, biriktirdikleri harçlıklarını deprem bölgesi için harcayarak gıda kolisi hazırladılar. Makarnadan salçaya kadar temel ihtiyaç maddelerinden oluşan 100 kilo Malatya'ya gönderilecek. Bilkent'te Bakır Nefeslilerle Müzik Ziyafeti-GOLDEN HORN BRASS Ülkemizin en uzun soluklu bakır nefesli oda müziği grubu olan GOLDEN HORN BRASS grubu bu sene 7.cisi düzenlenen Bilkent Müzik Günleri'nin konuğu oldu. Grubun kurucusu ve korno sanatçısı olan Begüm Gökmen konserde interaktif olarak eserler ve bestecileri hakkında seyircilere bilgi verirken seyircilerin takdir ve alkışlarını aldı. Konserde klasik müziğin en seçkin örneklerine yer veren GHB 5 Profesyonel müzisyenden oluşmakta. Korno'da BEGÜM GÖKMEN, Trompet'te JULİAN RENATO LUPU, Trombon'da EMRE BERBERGİL ve Tuba'da SİNAN ŞİRİN var. 2004ten bu yana 19 yıldır kesintisiz konserlerine devam eden grubun yurtiçi konserlerinin yanı sıra birçok ülkede ülkemizi temsil etmesi de gurur verici. Ebeveynler için dijital dünyada yol haritası sunuyor Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Yayınları'ndan çıkan "Dijitale Kalpten Bağlı Aile" kitabının geliri ile depremzede çocuklara