"Ağlayın, su yükselsin! Belki kurtulur gemi"

Bütün Peygamberler ağlamıştır. Ağlamak, Efendimiz Aleyhisselâtüveselâmın, ümmeti ve vefat eden oğlu İbrahim için döktüğü mübarek gözyaşlarıdır. Peygamber Efendimiz'in döktüğü gözyaşlarına hürmeten çok ağlayalım.AĞLAMAYI UNUTMASAYDI MÜSLÜMANLAR...Gözyaşının kudretli birleştiriciliğini anlayabilseydi, ağlamayı unutmasaydı Müslümanlar birbirlerini öldürürler miydi Niye hep öldürüyoruz ve hiç ağlamıyoruz diye sordular mı birbirlerine Bir yanda Tanrısız emperyalist devletlerin zulmü, bir yanda Allah'ı ve Resûlünü unutan Müslümanların birbiriyle savaşı... Her yerde acı, kan ve zulüm...Gözyaşı herkeste var, herkes ağlayabilir. Fakat gözyaşının dökülme sebepleri farklıdır. Bâzan tövbedir, duadır, şükürdür. Bâzan gönüllerin inşirah bulması ve hâlden hâle geçiştir. Peygamber Efendimiz'in "Hiçbir damla yoktur ki o, Allah katında O'nun korkusuyla dökülen gözyaşı damlasından veya Allah yolunda akıtılan kan damlasından daha makbul olsun" sözü, istikâmetini kaybeden Müslümanların kalplerinden taşra düşmüş olacak ki Müslümanlar sefil hâldedirler. Kardeşini düşman bilen kalplerimizin fitneden arınması ve bütün insanlığın gördüğü zulüm için hep birlikte ağlayalım. GÖZYAŞLARIYLA ISLANMIŞ MİLLET OLMAKAğlamayı ibadetin bir rüknü sayan İslâm medeniyetinin mensubuyuz. Musibetlerden kurtulmanın tâlimlerinden biri de kalbimizden ve vicdanımızdan dökülen gözyaşlarıdır. Gözyaşlarıyla ıslanmış millet olmak gerek yeniden.Günahlarımızı, kötülüklerimizi gözyaşlarımızla temizleyemiyorsak akıbetimiz helâk olan kavimler gibi olacaktır. İyi insan olamamamızın, birbirimizin hakkını yemenin ve kâfire muhtaç olmanın utancından kurtulmak için Peygamber Efendimiz'e salâtü selâm ederek hıçkıra hıçkıra ağlayalım Bizi ancak ağlamak kurtarır. Ağlayabiliyorsak kurtuluruz. "Ağlayın, su yükselsin! Belki kurtulur gemi" diyor üstad Necip Fâzıl.AĞLAMAK İÇİN KALP VE VİCDAN GEREKCâhiller ve gaddarlar ağlamazlar. Müslümanca kalbin ve vicdanın sahibi olanlar ağlar. Ağlayamıyorsak kalbimiz kirli ve vicdanımız noksandır. Mârifet işidir ağlamak. Mârifetullah'a sahip olanlar ancak ağlamanın ecrini görebilirler. İmam-ı Gazâli'nin "Kalplerin Keşfi" kitabında zikrettiği "Ağlamayan aldanmıştır, ağlarken riya yapıyorsa o da aldanmıştır" sözü bu mânadadır. Hz. Mevlânâ kalbi, vicdanı ve hüznü olan Müslümanlara "Ey dostlar ağlayın, yağmur gibi gözyaşı dökün de ferahlayın!" demiş asırlar önce. (Dîvân-ı Kebîr-3, s. 309)HAZRET-İ İNSANIN VASFIDIR AĞLAMAKSahabeler az güler, çok ağlarlardı. Bu sebeptendir ki hazret-i insanın vasfıdır ağlamak. Gözümüzle birlikte kalbimiz de ağlasın. Gözyaşı kalbin, merhametin ve îmanın delilidir ki gözyaşı dökmeyenler hazret-i insan sayılmaz. Ağlamasını bilen için gözyaşı şifadır. Mânevî hastalıklarımızın iyileşmesi, dualarımızın yerine ulaşması için yalnızken ağlayalım. Allah korkusuyla dökülen gözyaşı makbuldür, rahmettir bilene. Hz. Mevlânâ, Mesnevî'sinde (cilt:2) ağlamanın bedelini şöyle hikâye ediyor:"Dadı ve annenin çocuk ne zaman ağlayacak diye bahaneler aradığı gibi Allah da, insanlar ağlasın da süt meydana gelsin diye ağlamayı yarattı. Çocuk ağlamadıkça süt nasıl coşar Bir günlük çocuk bile bu hakikati bilir. Ağlayayım da esirgeyen dadı gelip yetişsin ister. Dadılar dadısı da insan ağlamadıkça sebepsiz bedava sütü pek az verir. Bu yüzden insan, 'çok ağlayın' gerçeğine kulak verdi. (...) Allah, yoldan çıkan kavimlerin gözyaşlarına acıdı. Onlar nedamet gösterip ağlayınca kurtuldular. (...)Yûnus Peygamberin kavmi gözyaşı ile musibetten kurtulmuş. (...) Hz. Yakup ağlamasının sonunda Yusuf'a kavuştu."SECCADEYE KAÇ DAMLA GÖZYAŞI BIRAKTIKAğlamak, müminin gözlerinden seccadeye dökülen birkaç damla yaştır, bizden evvel giden ahbaba ağıttır, cehenneme giden yolun ateşini söndüren su'dur, sözün bitip gözlerin dile geldiği vakittir... "Gözyaşları ile yıkanan yüzden daha temiz yüz olamaz" diyen ulu zatların sözüne uyarak seccadeye kaç damla gözyaşı bıraktıkAllah'ın, üstünlük bakımından gözyaşını şehitlerin kanları ile bir tuttuğunu söyleyen Hz. Mevlânâ, Mesnevî'sinde (cilt:2) gözyaşını, katılaşmış kalpleri dirilten yağmura benzetir ve ağlayan ilk insanın Hz. Âdem olduğunu anlatır: "O dünyaya gözyaşı dökmek için gelmiştir. Onun çocukları