Egemen futbolu!

Birileri futbolun ne olduğunu anlamadan düzelteceğim diye yatırım yapsa da işin gerçeğinden uzak şekilde kuşatılarak özellikle ekonomik çıkarı için kendini yönlendiren düzensizlikte boğuluyor. Yazık oluyor heves ve umuda!Futbol yeni yüz yılımıza da ağırlığını koyacak gibi. Kimse ona karşı değil. Her ne kadar saha içi kuralları özellikle oyunu kilitleyen yapılar oluşsa da futbol diye izliyoruz çoğu kez oynadığımızı. Biz hâlâ sonucun sadece yetkileri kısıtlanmış teknik adam değişikliğinde aramaya devam ediyoruz. Beklenen sonuç alınmayınca hemen teknik direktör değiştiren bir beklenti gündeme gelir. Oysa sistem ve prensipler çoktan çiğnenmiştir. Sabır ve beklentiyi gerçekleştirecek zaman unutularak işin doğru yanı sahaya yansıtmaktan öte bir yanlışa sürüklenmiştir. Futbolu herkes konuşur ama asıl sorun bilmekte kilitlenir. "Bu gol de yenir mi" ya da "Bu gol de kaçar mı" deyişlerinin sahipleri izleme ahkâmı içindedir.Son haftada futbolumuzda iki önemli konu dikkat çekiyor. Milyon dolarlar harcayarak kurduğu kadro kazandıkça suskun olan başkanların ve bu konuya eğilmeyen mücadele eden saha içi gerçeğe daha yakın olanların şunu neden sormadıklarına şaşmıyorum. Bastır parayı al yabancıyı ve bekle başarıyı süslemesi içinde futbolun ulusal temsili için de yabancıyı seçmek yolu tercih edilse de ona da ömür biçen kaos her zaman hazırdır.Futbol erkek egemen toplumların olmadığını yıllar önce ispat eden ülkelere karşın biz hâlâ eksik bilgi ile konuşuyoruz. Hiç unutmam. Bir dönem bir program