Işık taşları

Andre Gide, mutluluğu "an"lara bağlar. Öyle ya, bir anda olmuyor mu insanın yükselişe ermesi, batağa saplanıvermesiBu sorular bende Orhan Veli Kanık'ın "Birdenbire" şiirini çağrıştırdı: "Her şey birdenbire oldu. Birdenbire vurdu gün ışığı yere; Gökyüzü birdenbire oldu; Mavi birdenbire. Her şey birdenbire oldu; Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan; Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire. Yemiş birdenbire oldu. Birdenbire, Birdenbire; Her şey birdenbire oldu. Kız birdenbire, oğlan birdenbire; Yollar, kırlar, kediler, insanlar... Aşk birdenbire oldu, Sevinç birdenbire."Ertürk, "birdenbire" duyumsadığı bir algıyı, olguyu yerine oturtuyor...'IŞIK, BIRAZ DAHA IŞIK!'Nusret Ertürk, Işık Parçası (Payda, 2022) adı altında yayımladığı denemelerinin perdesini Goethe'nin "Işık, biraz daha ışık!" seslenişiyle açıyor. Denemeler, "Yaşamdan", "Günlerin Gölgesi" bölümlerine ayrılmış.Denemelerinin arasına, Borges'in deyimiyle, özdeyişlerle beslenen eski meselleri andıran öykücükler yerleştirmiş. Kitapta yer alan yalnızca şu öykücük bile günümüzün siyasal ortamında kimin erdemli, kimin erdemsiz olduğunu anlamamıza yetiyor. Ertürk'ün denemeleri, gücünü birdenbire anımsadığı bu çarpıcı olaylardan alıyor. ERDEMLILERCumhuriyet gazetesi 1953 yılında Yaşar Kemal'in İnce Memed romanını "arkası yarın" biçiminde vermeye başlar. Dönemin ünlü basın savcısı Hicabi Dinç, Cumhuriyet'e gelip Yayın Yönetmeni Cevat Fehmi Başkut'un kapısına dayanır:"Ankara'dan emir geldi, bu romanı keseceksiniz!" der. Cevat Fehmi ayağa kalkar, "Hicabi, Hicabi!" diye bağırır, "O sana telefon edenler, bana telefon etsinler. Onlar mı romandan anlar ben mi Gücünüz yetiyorsa kestirin bakalım!"ERDEMSİZLERÖylesine çok ki erdemsizler, onları sayıp dökmeye sayfalar yetmez! En başta Shakespeare'in "fahişe" saydığı paraya tapanlardır. Ardından kesesini dolduranlar, yaşamını yiyip içmenin, görkemli yerlerde oturmanın, lüks araçlarda gövde gösterisine çıkan tutku tutsakları geliyor. Hırsızlık arsızlık, çalıp çırpma, cana kıymalar, kadını köleleştirmeler, gencecik kızların ırzına geçenler onların arasından çıkıyor. Shakespeare şu sözünü erdemsizler için söylemiş olmalı: "Yaşayıp durduğun şu ortamda öyle şatafatlı elbise giyip böbürlenme, kibir ve gurur bütün