Bilimin sesi...

TV'lerin açıkoturumlarında genellikle bir anda öfkeye kapılan politikacıların birbirlerine girerek dinleyende gerilim yaratan açıklamaları yer alıyor. Oysa hangi partinin düdüğünü öttürürse öttürsün, iletişim araçlarının amacı halka gerçeği yansıtmak olmalıdır. Açıkoturumlar bu bağlamda, boş konuşmalara fırsat tanımamalı, olaylar tarafsız bir gözle yansıtılıp yorumlanmalıdır. Sözden söz üreten erdemli bir kişi, boş konuşmalardan ne denli yılmış olmalıydı ki "Konuşmak gümüşse susmak altındır" atasözünü bir çırpıda halkın belleğine yerleştirmiş... Kendini bilen, söyleyecek sözü yoksa konuşacağım diye ekranlarda nefes tüketmez, en azından dinlemeyi bilir. Dinleme bir yana ekran başlarını hep övgücü yandaşlar tutuyor. DÜŞÜNSEL PAYLAŞIM Dijital ortamda şu sıralar ülkemizin seçkin bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör'ün insanımızın bilgi yoksunluğunu açığa vuran uyarıları dolaşıyor. İletişim araçları, Şengör'ün uyarılarını boşlukta bırakmamalı, tartışmaya açmalıdır. Tanzimat döneminin düşünür şairi Namık Kemal'e "Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar" (Gerçek güneş, düşüncelerin çarpışmasından doğar) sözünü söyleten budur. Ne acıdır ki ülkemizde bilim insanlarının görev yaptığı 200'ü aşkın üniversite, kendini yetiştiren düşünürler, sanatçılar olmasına karşın bugüne değin kimseden ses çıkmamıştır. ŞENGÖR UYARIYOR "Türkiye halkı kravat takar, lüks otomobillerde dolaşır, onların bikinili hatunları, sosyetik plajları doldurur, plansız şehirlere şekilsiz gökdelenler inşa ederek yaşanmaz hale getirir ama tüm bu halk zenginiyle fakiriyle, şehirlisiyle köylüsüyle zırcahildir. Kendi tarihinden habersizdir. Aslında ne dilini ne dinini bilir, ne geleneklerini tanır ne de toplumsal değerlerinin evriminden haberdardır."Bu durumun yaratacağı yıkımları da duyuruyor Şengör:"Artık yeter! Bu ve benzeri rezillikleri yalanlarla bezeyip yücelten; buna karşılık bize bütün dünyada saygınlık kazandıran, aklımızı kullanıp onurlu insanlar olmamızı sağlayan Atatürk'ü aşağılayan âlim pozlu, ukala tavırlı zırcahilleri her gün halkın karşısına diken televizyon kanallarından ve gazetelerden gına geldi. Yükselen ahlaksızlık grafiğimiz kimin eseridir sanıyorsunuz Cehalet tüm fenalıkların anasıdır. Biz de o anayı besleyip büyütüyor, onun tosuncuklarına oylar veriyoruz. Artık yeter! Memleketimde her elimi attığım yerde