Ekonominin barometresi

Bugünkü konumuz döviz rezervinin dibe vurması. Bu konuya geçmeden önce dün yazdığımız "Amac? hasıl oldu, dagılabiliriz artık!" yazısına TÜİK'ten düzeltme geldi. Düzeltilen taraf ise herhangi bir baz yılının seçilmediğidir. Açıklamada şöyle denildi: "Her ay 4.884 haneye uygulanan Tuketici Egilim Anketi verileriyle Tuketici Guven Endeksi, alt endeksler ve soru bazında endeksler hesaplanmaktadır. Tuketici Guven Endeksi 2004 yılından bas?layan bir seriye sahip olup endeksin bir baz yılı bulunmamaktadır Endeks 0 ile 200 aralıgında deger almaktadır. Endeksin 100'den buyuk olması tuketici guveninde İyimser durum, 100'den kuc?uk olması kotumser durumu gostermektedir." ?TÜİK açıklamasının detayı da var ama teknik bir dil ve itiraf edeyim ki ben de anlayamadım. O kısımları da koymadım. ?Sadece şu konuya dikkat çekmek isterim. Tüketici Güven Endeksi sınır değeri 100 üzerinde çok az kaldı. Bitişikte dünkü grafiği yeniden koyduk, görülebileceği gibi, tüketici güveninin iyi olduğu dönem sadece 2004 yılının ilk ayları. ?Demek ki, hanehalkı uzun yıllar tüketim güvensizliği içinde bulunuyor. Aradan geçen bütün seçimler tüketici güveninin tavan yaptığı ve endeks değerinin 90'ın üzerine çıktığı dönemlere denk getirildi. ?Ama aynı zamanda eşik değerin altında kaldığından tüketici güveninin eksik olduğu koşullarda seçimler yapılmış gibi bir durum ortaya çıkıyor. ?Benim vurgum son 11 ayda Tüketici Güven Endeksi'nin tarihi en dipten yüzde 44 artışla 91.1 seviyesine yükselmesiydi. Yani siyasetçinin seçim kazandıracak ortamı hazırlamasıydı. ?İzlenen politika sonuç verdiğine ve iktidar parlamento seçimlerini kazandığına ve Cumhurbaşkanlığı seçimini almaya çok yaklaştığıydı. Demek ki siyasetçi isterse yapar. REZERVLERDE DURUM NE ?Gelelim bugünkü konumuza. Her seçimde tüketici güveni tavan yapıyor ama Merkez Bankası döviz rezervlerinin dibe vurması bir gelenek değil. İlk kez bu seçimde yaşadığımız bir durum. ?Bitişikte BloombergHT'nin iki grafiği yer alıyor. Biri TCMB brüt ve net rezervini gösteriyor. ?Sarı renkli çizgi brüt rezervleri gösteriyor. Son iki ayda Merkez Bankası brüt rezervi 25 milyar, yılbaşından bu yana ise 28 milyar dolar azaldı. ? Azalma oran olarak yüzde 21.6 düzeyinde ve brüt rezervler de 129.6 milyar dolardan 101.6 milyar dolara düştü. ?Grafikte yer alan mavi renkli dikey bloklar ise swap hariç net rezervleri ifade ediyor ve 18 Mayıs itibariyle eksi 60.3 milyar doları işaret ediyor. Buraya da 2 ay önceki eksik 40 milyar dolardan gelinmiş. ?Swap hariç net rezervlerde daha önceki dip ise 59 milyar dolarla Eylül 2022'ye ait. Net rezervin eksi olması durumu ise yeni değil. Pandemi öncesinde başladı ve giderek derinleşti. ?Bitişikteki ayrı bir grafikten görüleceği gibi eksi net rezervi en son 2001 krizinde yaşadık ve çok kısa süreli ve küçük miktarlı bir eksiydi. ?Bir büyük kriz olmasına ve üstelik döviz krizi kaynaklı olmasına karşılık, eksi net rezervin kısa sürmesi ve çok küçük boyutlu kalması IMF nedeniyledir. Bir IMF program çökerken ikincisi hazırlanıyordu ve IMF kredisi vardı. REZERV KAYBININ İKİ NEDENİ ?Şimdi ise krizde değiliz hatta iyi büyüyoruz. Ay sonunda açıklanacak yılın ilk çeyreğine ait büyüme verisini piyasalar yüzde 3 dolayında bekliyor. Bana göre iç talep etkisiyle yüzde 5 civarını buluruz. Üstelik bu çeyrekte bir büyük deprem yaşamamıza rağmen. ?İkinci çeyrekte büyüme biraz daha yüksek gelebilir. Asgari ücret, ücret, maaş ve emekli maaş zamları, EYT ve diğer seçim ekonomisi odaklı uygulamalar iç talebi güçlendirdi. Tüketici Güven Endeksi de mayıs ayında tavan yaptı ve son 5 yılın en yüksek düzeyine çıktı. ?İç talep üretim demek. Üretim Türkiye'de ağırlıklı ithal hammaddeyle yapılıyor. Dolayısıyla ithalat yüksek ve cari açık büyüyor. Yıllık bazda 55 milyar dolara geldik. ?Doğrudan ve portföy sermaye yatırımlarına net bazda bakınca sermaye girişi son aylarda kesildi. Döviz açığı ise rezervler ve kaynağı bilinmeyen döviz girişleri ile finanse ediliyor. Merkez Bankası rezerv kaybının bir nedeni bu. ?Rezervlerin dibe vurmasının diğer nedeni ise negatif faizden dolayı TL'den kaçışın kuru sıçratmaması için, TCMB'nin arka kapıdan veya dolaylı döviz satmasından kaynaklanıyor. 2023'te yaklaşık 30 milyar dolarlık satış yapıldığı