Ah sevgili Müslüman kardeşlerim!

Sahi, "iman ettik demekle yakanızın bırakılıvereceğini mi sanıyorsunuz" der kitap. Yaptıklarımızın ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan, söylediklerimizden ve söylememiz gerekirken söylemediklerimizden hesaba çekileceğiz bir gün var. O gün gelmeden de bu günden yaptıklarımızın bir karşılığı olacak. Unutmayın yaşadığımız zamana ve mekâna şahid tutulacağız. Yaşadığımız zaman ve mekânda şahidlik etmemiz gereken işlerden ve şahidliklerimizden dolayı haksızlıklar karşısında sessiz kalırsa "dilsiz şeytan" olacağız. Şimdi siyasiler düşünsün, bürokratlar, gazeteciler, hukukçular ve iş adamları, akademisyenler ve herkes düşünsün. Bir akademisyen kardeşimin gönderdiği viral olmuş bir gönderiyi sizlerle paylaşmak istiyorum: BİR PEYGAMBER DÜŞÜNÜN Kİ; Sakal bırakırken sünnetine uyuluyor, suyu üç yudumda içerken sünnetine uyuluyor, sağ elle yemek yerken sünnetine uyuluyor. Elbette çok güzel. Ama aynı Peygamberin sünneti; Siyaset'te yok, Bürokrasi'de yok, Ekonomi'de yok, Hukuk'ta yok, Aile Hayatı'nda yok, Nafaka'da yok, Miras'ta yok, Maarif'te yok, Ahlak'ta yok ise; o toplum, Peygamberini anlayamamış demektir. Şimdi çevrenize bakın, konuşulanları dinleyin! Gazetelerin BİK kayıtlarındaki tirajları ile gerçek tirajları aynı mı mesela.. Peki, aradaki fark bilinmiyor mu Ben