"Yemeyin Sultânım, bu et zehirli!.."

Sultân Ahmed Hân bir gün fazla yorulur. Dinlenmek ister. Erkânıyla bir koruluğa gider, oturur. Hizmetçiler koyun kesip kızartırlar. Sofrayı donatırlar. Pâdişah gelir, oturur. Ve bir lokma koparır kızarmış etten. Tam ağzına götürecektir ki biri tutar elinden. Dönüp bakar ki Hüdâyî hazretleridir. Büyük velî, kulağına eğilir. "Yemeyin Sultânım, bu et zehirli" der. Pâdişah "Peki hocam" der, yemez. Ama onu bir daha göremez. Bir anda kaybolmuştur gözden. "Bu, hocamın bir himmeti" der. O eti bir köpeğe verirler. Hayvancağız yer yemez oracıkta ölüverir. Bir gün bâzı sevdikleri; "Efendim meâlen (Sünnetimi