"Ne yaparsam, beni tâkip edin!"

İmâm-ı âzam Ebû Hanîfe hazretleri zamânında bir kimse vardı ki, Hazret-i İmâma haset ediyordu.Hattâ düşmanlık besliyordu.Bir bahçesi vardı nehir kenârında.Bir gün bu bahçede ziyâfet tertip edip, Hazret-i İmâmı, talebesiyle birlikte yemeğe dâvet etti.Hazret-i İmâm kabul etti bu teklîfi.Ancak talebesine;"Ben yemek yemezsem siz de yemeyin. Ne yaparsam beni tâkip edin" buyurdu.Ve geldiler dâvet yerine.Adam, güler yüzle karşıladı.Yer gösterdi her birine.Ancak Hazret-i İmâm;"Önce ellerimizi yıkayalım!" buyurdu.Ve akarsuya doğru yürüdü.Talebeler de arkasından gittiler.Gençler, tahmîn etmişlerdi ters bir şeylerin olacağını.İçlerinden;"Bakalım bu işte ne hikmet var" diyorlardı.Velhâsıl ellerini yıkadılar.Ve geri döndüler.O esnâda bir kediyi gördüler.Kıvranıp duruyordu.Meğer