"Malın kusurunu mutlaka söyle!"

İmâm-ı âzamEbû Hanîfe hazretleri, kazancına haramın zerresini sokmazdı.Eğer kâr şüpheliyse.O kârın tamâmını alırdı.Ve fakîrlere dağıtırdı.Bir gün ortağına;"Son gelen malda kusurlu elbiseler var. Onları satarken, kusurunu söylemeyi unutma!" diye tembîh etti.Ortağı "Peki" dedi.Ama unuttu yine.O gün de bir müşteri geldi.O kusurlu elbiseleri görüp beğendi.Ve hepsini satın aldı.Ortağı, o müşteriyi uğurladı.Kusurunu söylemediğini hâtırladı.Çok üzüldü ama yapacak bir şey yoktu.Zîra adamı tanımıyordu. Hazret-i İmâm geldi.Vaziyeti öğrenince;"O partiden ne kadar kâr edildiyse, hepsini fakîrlere dağıt, kasamıza o kârın zerresi girmesin" buyurdu ortağına.Ve öyle yaptılar.Kâr, "Doksan bin"