"Hayır Necip, biz harbe girmeyiz!"

Merhum Necip Fâzıl anlatıyor: Yıl, bin dokuz yüz kırk bir. Ben, gazetenin birinde yazıyorum. İkinci Dünya Harbinin patladığı günler. Almanlar sınırımıza dayanmış. Harbe girmemiz (an) meselesi. Muhakkak gözüyle bakıyoruz. Günlük yazılarımda bunu savunuyor ve muhakkak harbe gireriz diyordum. Zîra durum bunu gösteriyordu . Başka bir ihtimâl yoktu. Fakat yanılmışım. Herkes de yanılmış. Nitekim bir gün Efendi'ye gittim. Oturup sohbetini dinledim. Sonra mevzûyu açtım ve bu büyük velînin huzûrunda fikrimi savundum. "Biz de harbe gireriz" dedim. Mübârek, sabırla dinledi beni. Sonra bana bakıp; "Hayır Necip, biz bu harbe girmeyiz" buyurdular. Şaşırmıştım!