"Dur baba, ne yapıyorsun"

Aşçı Yahyâ Baba, Edirne'de, Bayezid-i Velî zamanında Tunca Nehri kıyısındaki bir külliyede aşçıbaşıdır. Ve kalp gözü açıktır. Bir gün sohbetinde; "Kendi karnınız doyarsa, başka açları düşünün ki, asıl hüner budur" der. Kendi de buna dikkat eder. Her gün yemeklerden artan pilâvı alıp, Tunca Nehri'ndeki balıklara serper. Ambar memuru, durumu anlar. Artan pilâv kadar kısar pirinci. Ama pilâv yine artar. Yarıya indirir, yine artar. Durum Pâdişaha arz edilir. Sultan, kalabalık bir grup devlet erkânıyla sofraya otururlar. Ama pilâv yine artar. Yahyâ Baba, alır balıkların nasîbini, nehre varır. Padişah da ardındadır. Pilâvdan ilk kepçeyi alır. Tam serpecektir ki, padişah;