Rifkin ve Daron'a dikkat edin!

Davutoğlu'nun gazetesi Karar'da yazmakta olan Taha Akyol, bir süredir kuvvetler ayrılığı ve parlamenter sistem üzerinden altılı masayı savunan yazılar kaleme alıyor. Kılıçdaroğlu'na danışman seçilen ABD asıllı Rifkin ve Ermeni Daron'u övüyor. Geçenlerde "Cumhurbaşkanı" başlıklı makalesinde şöyle bir soru yöneltti: "Altılı Masa'nın"güçlendirilmiş parlamenter sistem"inde Cumhurbaşkanı partisiz hale getiriliyor; yetkileri sembolik düzeye indiriliyor, süresi bir dönemle kısıtlanıyor. CB sisteminde ise partili cumhurbaşkanı demokrasilerde emsali görülmeyen geniş yetkilere sahip ve iki dönem seçilebiliyor. Hangisi doğru" Cevabı da tabi ki kendisi vermiş. Taha Akyol, hukuku ve Türkiye'nin yakın tarihini iyi bilir. Uyanıktır, gazeteciliği de bayağı eskidir. Tercüman Gazetesi'nden beri tanırım kendisini. Sahası olmasa da, İslâm Hukuku hakkında bile Mecelle'den örnekler vererek yazılar yazar. Yani laik sistemi, İslami düzeni ve bugünkü Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini çok iyi bilir. Taha beyin benimsediği ve her fırsatta savunduğu sistem, eski Türkiye'nin parlamenter sistemidir. Her ne kadar "lider'in emrine göre değil, yaşanan tecrübelere ve siyaset bilimi ile anayasa hukukunun verilerine göre düşünüp ona göre karar vermeliyiz" dese de, Taha Akyol'un kafasındaki sistem, biraz geliştirilmiş ve bugün altılı masanın savunduğu parlamenter sistemdir. Partisiz, siyasete, gündelik olaylara, dünyadaki gelişmelere bigane, yetkileri sınırlandırılmış, sembolik ve noter konumunda bir Cumhurbaşkanı isteniyor. Tüm yetkilerin Meclis ve Başbakanda toplandığı, eski parlamenter sisteme dönmek zorunda mıyız Bir üçüncü tercih hakkımız yok mu Eskiye dönüşün artık imkânı yoktur. Köprünün altından, çok sular aktı. Toplum değişti ve dönüştü.