Altılı masa çatırdıyor

Siyasetteki söz ve eylemlere pek itibar etmem. Çünkü siyaset, çok ince hesapları sinesinde barındırır. Bunu da en güzel ifade eden vecize, Demirel'in; "siyasette 24 saat çok uzun bir süredir.." söylemidir. O yüzden siyaset yapılırken ve siyasi yazılar yazılırken temkinli olmakta fayda var. Her şey; "20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak"söylemiyle başladı. Millet İttifakı'nda yer alan 6'lı masanın küçük aktörü Demokrat Parti'nin Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın, sosyal medya üzerinden yaptığı bu açıklamayı aceleci ve ham bir çıkış olarak değerlendiriyorum. Bu sözlerle hiç şüphesiz Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan kastedildi. Cumhurbaşkanı adayı gösterilecek kişi, "öncelikle seçilebilirlik özelliğine sahip, geçmişi temiz, şaibelerden uzak birisi olmalıdır" diyen 6'lı aktörün en zayıf halkasını teşkil eden DP Lideri Gültekin Uysal, seslendirdiği bu argümanla kimlere mesaj vermek istedi Yüzde 7 barajı, partileri birbirine muhtaç hale getirdi. Hiçbir parti, buna Ak Parti de dahil, 2023 yılında yapılacak seçimde yalnız başına yüzde 50.1 oy alma gücüne sahip değil. Hatta ittifakla bile bu oy oranına ulaşmak kolay gözükmüyor. Zaten öyle bir öngörü ve imkan olsa, hangi parti ittifaka razı olur ki Aklı selim hiçbir lider, gücünü bir başka liderle paylaşmak veya dengelemeye razı olmaz. Yüzde 7 barajında ittifak partilerinin aldıkları toplam oy miktarı değil, her bir partinin bizzat kendisinin aldığı oy oranı hesaplanacak. Buna göre Deva, Gelecek, Saadet ve DP'nin yüzde 7 barajına takıldıkları bir gerçek. Nitekim DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "İlan ediyorum. Duymayan kalmasın. Demokrasi ve Atılım Partisi, önümüzdeki seçimlere