Rusya'nın Süveyş Krizi

Uluslararası İlişkiler bölümünün en ünlü makalelerinden birisi İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD'nin Moskova'daki bir diplomatı olan George Kennan'ın "Mr. X" lakabıyla yazdığı "Sovyet Gücünün Yönetimi" makalesidir. Kennan bu makalesinde Rus gücünün tarihsel olarak topraklarını genişletme felsefesine dayandığını, Rusların güç kullanma tehdidi de olmayacak şekilde sınırlandırılmasını içeren bir çevreleme politikasının uygulanması gerektiğini ifade etmiş, ABD tarafından bu politika Soğuk Savaş sürecinde uygulanmıştır. Tarihsel olarak bakıldığında Kennan'ın gözlemi Rusların komşuluk ilişkisi geliştirmekte sorun yaşadıkları, sınırında bulunan ülkelere ya teba ya da düşman olarak baktıkları yönündedir. Kennan'ın mektubundan sonra da Stalin'in reel politiğe dayalı sert politikaları ile Ruslar tarihteki en uç sınırlarına ulaşmış fakat bu politikalarıyla İkinci Dünya Savaşı'ndaki müttefiklerini kaybetmiştir. Uluslararası alandan dışlanan Sovyet Rusya, ağır silahlanma yarışının da baskısıyla Soğuk Savaşın kaybedeni olmuştur. Çarputin'in Dünyası Sovyetlerin yıkılmasının ardından on yıl serbest piyasa ekonomisine geçmesinin şoklarını yaşayan Rusya, en sonunda Putin'in iktidara gelmesiyle ekonomisinde nispi bir istikrara ulaşabilmiş, gücünü konsolide ettiği anda ise yine Kennan'ın öngörüleri çerçevesinde topraklarını genişletme odaklı siyasete dönmüştür. Hatta Putin, Sovyetler Birliği'nin çöküşünü tarihteki en büyük jeopolitik hata olarak görmektedir. Gürcistan'a yönelik saldırı ve ilhak, Rus yayılmacılığının ilk adımı olurken, Kırım'ı ilhak ikinci aşaması olmuş, en sonunda Ukrayna'ya dönük kapsamlı saldırı ise üçüncü bir boyuta erişmiştir. Ukrayna İşgali: Tarihi Hata mı Uluslararası İlişkiler, güç analizi üzerine kuruludur. İşletmeci nasıl kâr analizi yapıyorsa, uluslararası ilişkilerci güç analizi yapar. Gücün aşırı kullanımı da, az kullanımı da zararlıdır. Örneğin Hitler gücünü aşırı kullanmış, ülkesinde taş üstünde taş kalmamıştır. Türkiye de Ak Parti öncesinde gücünü daha az kullanır iken, sonrasında fazla kullanmış, bu da ülkeyi uluslararası alanda birçok sorunla karşı karşıya getirmiştir. Konumuz Rusya'ya gelirsek. Rusya, gücünü fazla kullanmıştır. Sağcı veya solcu birçok hamasi nutkun arasından sıyrılıp bakıldığında gerçek olan budur. Kabullensek de kabullenmesek de Batı hala dünyayı dönüştürecek mali, siyasi, askerî, beşeri ve kültürel sermayeye sahiptir. Rusya ise her ne kadar 650 milyar dolar rezervle savaşa girse de, enerji sektörünü de çıkardığınızda Türkiye ekonomisi kadar büyüklüğü ancak olan bir ülkedir. İşte böyle bir ortamda Rusya, Ukrayna'ya saldırdığında kendisi de diplomat olan bir arkadaşımla konuşmamda "Rus tarihinin en büyük hatalarından birisi" demiştim. "24 saatte Kiev" denilecek motivasyonla girilen Ukrayna toprakları, Rusya için oldukça zorlayıcı bir sürece yol açtı. On binlerce asker kaybı yaşandı. Rus silah teknolojisinin oldukça geride kaldığı görüldü. Ruslar, tarihin en ağır yaptırımlarına maruz kaldı. Yüzbinlerce Rus, ülkeden ayrıldı. Şangay İşbirliği Örgütü'nden veya Çin'den istediği desteği alamadı. Yumuşak gücünü önemli oranda kaybetti. Batı tamamen Rusya'ya sırtını döndü ve Avrupa'da yeniden silahlanma yarışı başladı. Kısaca Rusya, son otuz yıldaki tüm kazanımlarını kaybetti. Rusya'nın Kartları İşe Yarar mı Rusya savaş süresince