Kissinger fena çarpıttı!

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş neredeyse 4 aya ulaştı. Savaşın ne zaman, hangi şartlarda son bulacağı konusundaki belirsizlik ise sürüyor. Batı'dan gelen yardım ve silah desteğine rağmen Ukrayna ordusu kan kaybediyor, Rusya ise Ukrayna'nın doğusunda ve güneyinde toprak kazanımlarını artırıyor. ABD ve İngiltere'nin Ukrayna'da savaşın uzamasından yana olduğu biliniyor. Halihazırda Biden Yönetimi'nin tutumunda ciddi bir değişiklik görünmüyor.ABD'de Ukrayna meselesinde dış politika seçkinleri arasında keskin farklılıklar olduğuna daha önceki yazılarımda değinmiştim. "Gerçekçiler" olarak bilinen bazı stratejistler "NATO"nun Doğu'ya genişlemesinin ABD'nin ulusal çıkarlarıyla çeliştiğini savunurken, Liberal ve Neocon şahinlerse bu görüşlere çok sert tepki gösteriyorlar. ABD'de"Real-politikçiler"in duayeni olarak görülen 99 yaşındaki Henry Kissinger ise 23 Mayıs'ta Davos'ta gerçekleşen "Dünya Ekonomik Forumu"nda yaptığı konuşmada Ukrayna'nın Rusya ile uzlaşması gerektiğini savundu. Richard Nixon'ın Başkanlığı döneminde Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dış İşleri Bakanı olarak görev yapan Kissinger ABD'nin Çin ile diplomatik ilişkisinin mimarıydı. "Soğuk Savaş" döneminde kurulan bu ilişki, Sovyetler Birliği'ni çevreleme politikasının ürünüydü.ABD'nin halihazırda en yaşlı ve en kurnaz stratejisti olan Kissinger şimdi de Rusya'nın Çin'in Avrupa'daki en ileri karakolu olmaması gerektiğini savunuyor. Bu yüzden Kissinger Ukrayna ile Rusya'nın 24 Şubat öncesindeki pozisyonlarına dönmelerini salık veriyordu. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ise 1938'de İngiltere ve Fransa'nın Hitler'e verdikleri tavizleri hatırlatarak "Kissinger'ın takvimi 2022 değil, 1938 gibi görünüyor" diye konuştu.Aslında Kissinger öteden beri Ukrayna'nın kendi haline bırakılmasını savunuyor. Rusya yanlısı milislerin Şubat 2014'de Kırım'ın kontrolünü ele geçirmelerinden sonra "Washington Post"ta kaleme aldığı yazısında Kissinger, Ukrayna'nın NATO'ya katılmaması gerektiğini savunuyordu. Kissinger'a göre Ukrayna ne "Doğu"nun ne de "Batı"nın bir diğerine karşı ileri karakolu olmamalıdır. Tam aksine Ukrayna'nın Doğu ve Batı arasında köprü işlevi görmesi gerektiğini savunan Kissinger, Ukrayna'nın da Finlandiya gibi "tarafsız" olmasını tavsiye ediyordu.Kissinger'ın Davos konuşmasına en sert tepkilerse ABD'deki Neoconlar'dan ve Liberal Şahinler'den geldi. ABD'nin en yakın müttefiki olan İngiltere'de de tepkiler çok sertti. Kissinger'ın Davos konuşması İngiliz medyasında kalın harflerle manşetlerdeydi. Amerika'nın yaşlı tilkisi belki de kişisel tarihinde ilk kez Batı'da bu denli şiddetli tepkinin hedefi oluyordu.Rusya'ya yaptırım uygulanmasına destek vermeyen ülkelerdeyse Kissinger'e övgüler yağdı. Örnek vermek gerekir ise,