Muhalefetin Ne Söyleyeceğine İktidar Ortakları Mı Karar Veriyor

Siyaset sahnesi, her geçen gün sergilenen üslup sebebiyle sertleşiyor, sevimsiz hale geliyor. Siyasal üslubun giderek sertleşmesinin toplumda ister istemez bir ayrışmaya, kamplaşma ve gerilime sebep olduğuna zaman zaman dikkat çekmeye çalışıyorum. Ancak durum, iktidar kanadından yapılan açıklamalarda sadece üslup ağırlaşmasından ibaret değil. Çünkü normal konuşma giderek unutuldu, sürekli bir kavga dili tercih ediliyor. Böylece sanki daha çok bağıran haklı olur gibi bir anlayış sergileniyor. Ya da çok bağıranın haklı olduğu havası oluşmasa bile siyaset sahnesinde sergilenen bu yüksek sesle konuşma, ister istemez medyada iktidar kanadı kadar yayın organına sahip olmayan siyasilerin sesinin toplum tarafından net bir şekilde duyulması ve anlaşılmasını engelliyor. Galiba iktidar kanadı da toplum tarafından sadece kendi söylediklerinin duyulması, muhalefetin söylediklerinin oluşan gürültü ortamında kaybolup gitmesini istiyorlar. pushfn('ads'); Elbette siyaset sahnesinde her hareket kendi söylediğinin topluma ulaşmasını ister. Ancak özellikle 20 yıldan beri iktidar olanların da böyle bir istek sergilemesi, muhalefet sözcülerinin neyi söyleyip neyi söyleyemeyecekleri, söylediklerinin nasıl olması gerektiğine de iktidar kanadı karar vermeye başlayacak olursa o zaman iktidar sahiplerinin öncelikli olarak geçen 20 yılı değerlendirmeleri gerekiyor. Bu değerlendirmede sık sık dile getirdikleri gibi 20 yılda ülkemize çağ atlatmış, toplumda refah seviyesi yükselmiş, dar ve sabit gelirliler geçen zaman içinde toplumun fakirleri arasında yer almaya başlamışlarsa bu gerçeği gizlemenin yolu muhalefetin sesini topluma duyurmamak olmamalı, iktidarın geçen zaman içinde neyi ne kadar yapabildiklerini, ülkeyi gerçekten 10 büyük ülke arasına sokup sokamadıklarını değerlendirmeleri gerekir. Ancak bu şekilde eksik ve yanlışlarını düzeltme imkânı bulabilirler. Bu arada ısrarlı bir şekilde iktidar ortaklarının CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu aday olmaya davet etmeleri, işin bir başka boyutunu oluşturuyor. Şimdi yeni bir yaklaşım ortaya çıktı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, son grup toplantısında Kılıçdaroğlu'na hitaben, "Önce cumhurbaşkanlığına aday ol, sonra konuş" çağrısında bulunmuş. İyi de muhalefetten kimin aday olup olmayacağına iktidar partileri mi karar verecek Onların karar verme hakları yok mu Bu noktada Kılıçdaroğlu'na sadece aday olma çağrısında bulunulmadığını, aynı zamanda bir taraftan da yıpratılmaya çalışıldığı yaklaşımı birlikte düşünüldüğünde sanki iktidar kanadında seçimlerle