Dünyanın kâbusu yüzde 7 enflasyon!

Korona salgını hemen hemen tüm ülkelerin ekonomilerini menfi etkiledi. Enflasyonu tanımayanlara tanıttırdı. Elbette uzun yıllardan beri ülkelerinde fiyatların belli bir noktada seyrine alışmış olan ülkelerde enflasyon yüzde 7 civarına çıkınca adeta bir panik havası yaşamaya başladılar. Ya da onlar değil, o panik halini biz yaşıyoruz. Söz gelimi bir gazete haberi, " ABD'nin enflasyonu 40 yılın zirvesinde" başlığı altında verilmişti. Elbette başlığı görür görmez insan bu kırk yılın zirvesindeki enflasyon kaçmış diye merak ediyor. Haberin içeriğinde söz konusu olan enflasyon oranının yüzde 7 olduğunu görüyorsunuz. Bunun yanında bir başka gazetede yine enflasyon ile ilgili bir haber başlığında, " Yüksek enflasyon dünyanın kâbusu" deniyordu. Haberin üzerinde de çeşitli ülkelerin son enflasyon rakamları sıralanmıştı. Buna göre dünyanın kâbusu haline gelen bazı ülkelerin enflasyon rakamları çizelge halinde sıralanmıştı. Buna göre ABD'de enflasyon 2020'de yüzde 1,4 iken 2021'de yüzde 7 olmuş. Euro bölgesinde ortalama 2020'de yüzde 0,9 iken 2021'de yüzde 5. Almanya 2020'de yüzde 0,4 iken 2021'de 5,3, Fransa 2020'de yüzde 0,5 iken 2021'de 3,4, İspanya 2020'de 0,3 iken 2021'de 6,7, İtalya 2020'de yüzde 0,5 iken 2021'de yüzde 4,2, Hollanda 2020'de yüzde 1,3 iken 2021'de yüzde 6,4, Belçika 2020'de yüzde 0,74 2021'de yüzde 6,5 olmuş. Bu rakamlar medyada ya enflasyonun zirve yaptığı ya da yüksek enflasyonun dünyanın kâbusu haline geldiği şeklinde veriliyor. Buna karşılık ülkemizin 2021 enflasyonu resmi rakamlara göre 2020'de 14,60 iken 2021'de yüzde 36,08 idi. Ancak bu rakam hiç öyle kâbus ya da zirve olarak nitelendirilmedi. Gayet doğalmış gibi takdim edildi, hâlâ da öyle yaklaşılıyor. pushfn('ads'); Kısacası dünyada bir kâbus olarak karşılanın enflasyon rakamları bizde nedense üzerinde bile durulmaya değer görülmüyor. Böyle olunca ister istemez insan kendi kendine, "Bu işte bir terslik yok mu" diye sormadan edemiyor. Verilecek cevap da pek yok. Sanki ülke olarak yüksek enflasyona alıştık. Yükselmesinden çok aşağılara inmesinden rahatsız olacakmışız gibi bir hava esiyor. Elbette bu durumun bir izahı vardır. Söz gelimi bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ekonominin sömürgeci ülkelerin ya doğrudan ya da dolaylı üzerinde geliştirdikleri baskıya bağlamak mümkün. Zaten birdenbire ortaya çıkan fiyat artışlarını önlemek için iktidarın aldığı tedbirler arasında doların yükselişini önlemeye yönelik bazı kararlar söz konusu. Buna rağmen iki ay içinde ortaya çıkan yüzde yüzlere varan fiyat artışlarında tüm tedbirlere rağmen geri dönüş söz konusu olmadığı gibi, çeşitli alanlarda fiyat artışları devam ediyor. Kısacası "ekonomide bağımsız olmadan, siyaseten tam bağımsızlık zor olur" anlayışı