ABD'nin Fırat'ın Doğusundan Çekilmesi Yetmez

Cumhurbaşkanı Erdoğan, " ABD Fırat'ın doğusundan çıkmalı" demiş. Hemen belirteyim ki, bu sadece bir çağrıdan ibaret kalmamalı. Önce dün Afganistan'da olduğu gibi ABD'nin Irak ve Suriye'de ne işinin olduğu sorgulanmalı, özellikle de ABD'nin gelip Irak ve Suriye'ye yerleşmesinde kimlerin ya da hangi ülkelerin sorumluluğunun olduğu sorgulanmalı. Artık, ABD'nin özellikle İslam ülkelerinde bastığı yerde ot bitmediğini sanıyorum bilmeyen ve anlamayan kalmamıştır. Bunun yanında ABD'nin bölgemizde terör örgütlerini desteklediği, eğittiği ve her türlü silah ile donattığının da bilinmeyen bir yanı yok. Bugün geldiğimiz noktada bu durum ve yol açtığı sıkıntılar açıktan görülüyor. Ne var ki, bugün ortaya çıkan durumun yıllar önce görülebilmesi, ABD'nin Irak'ı işgaline, Suriye'yi karıştırmasına destek verilmemesi gerekiyordu. Yıllar önce uygulamaya konulan ABD planlarının farkına varmayanların bugün bu mevcudiyetten şikâyetçi olmalarında haklıdırlar ama fazlaca bir işe yaramaz. Çünkü ABD bölgemize tesadüfen gelmiş değil. Uzun vadeli bir planın uygulaması olarak çeşitli bahaneler uydurarak gelmiş, özellikle de Saddam'ın elinde nükleer silahlar bulunduğu, bunun da bölge için tehdit oluşturduğu iddiaları ortaya atılarak Irak işgal edilmiş, sonunda Irak'ta nükleer silah bulunmadığı anlaşılmasına rağmen Saddam idam edilmiş, ABD'nin Irak'ı işgal gerekçeleri boşa çıkmasına rağmen bölgeden gitmemiş, bölgedeki varlığını kalıcılığa çevirmiştir. Ne yazık ki, bölgede tek nükleer silaha İsrail sahip olmasına rağmen ABD'ye bu durum hiç hatırlatılmamıştır. pushfn('ads'); Elbette ABD'nin Irak'ı işgali, ardından gelip Suriye'de de yerleşmesi bir anlık mesele değildir. Önceleri Saddam Kuveyt'i işgal etmeye teşvik edilmiş, destek verilmiştir. Tüm bunlar bilinmeyen hususlar değil. Ancak, olayları sonuçlar sonuçlandıktan sonra görmek değil, devlet adamlarının olaylar olmadan sonucunu görebilmeleri gerekiyor. Bu yoksa şartlara göre tavır almak gibi bir durum ortaya çıkıyor ki, bu da yaşanan acıları önlemiyor. Bu arada geçmişe dönük hatırlamamız gereken bir başka husus ise İran devriminin hemen ardından Irak ile İran arasında yaşanan savaştır. Çünkü ABD İran'da bir düzen değişikliğinin aleyhine sonuç vereceğini biliyor, bunun için de iki Müslüman ülkeyi birbirine kırdırmayı tercih etmişti. Kısacası, ABD özellikle İslam ülkelerinde hep bir takım maşaları kullanmış, bu maşalar eliyle ülkeleri zayıflatmış, bunun da ötesinde süreklilik kazanan iç çatışmalar sonucu