Sakarya'dan festival geçerken...

Sinema organizasyonlarının ülkemizdeki seyri dönem dönem değişen manzaralar oluşturuyor. Salgın sürecinin olumsuz etkilerinin halen hissedildiği, normalleşme yolunda hızlı adımların atıldığı şu günlerde eskiye dönüşe dair olumlu sinyaller alıyoruz. Salgın şartlarında hiç ara vermeyen ama mesafe ve önlemlerin soğuttuğu tablolarla devam eden Sakarya Uluslararası Kısa Film Festivali, bu yıl sekizinci kez düzenlendi. Sakarya Üniversitesi ile Sakarya Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa düzenlediği festival bu yıl Sakarya Üniversitesi Festival (SAÜFEST) organizasyonu çatısı altında düzenlendi. Kampüste hareketlilik ve yeniden bir arada olma ruhunu dirilten bir durum gözlemlense de film festivalinin bağımsız düzenlenmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Festival süresince sohbet etme fırsatı bulduğumuz hemen herkes de bu fikirdeydi. Zira film festivali organizasyonlarının kendine has yapısı içerisinde bölünmemesi gereken organizasyon zinciri oluyor. Birbirini takip etmesinin ötesinde besleyen ve destekleyen bu organizasyonların arasına başka faaliyetler eklenmesi kopukluğa ve karışıklığa yol açıyor. Ayrıca Sakarya Uluslararası Kısa Film Festivali, birçok açıdan marka olmaya aday. Bu potansiyelin doğru adımlarla desteklenmesi gerekir. Belediye ve rektörlüğün söz konusu desteklerinin devamı ile beraber takvim düzenlemesinin gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Festival içeriğine dönecek olursak...Kısa filmcilerin bir arada olması, söyleşi ve panellerle sektör bileşenlerinin gençlerle buluşması ve başarılı filmlerin ödüllendirilmesi çok önemli. Genç ve umut vaat eden kadrosu ile Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi akademik kadrosu ve öğrenci topluluğu, festivalin sorunsuz ilerlemesi için hummalı bir çalışma içindeydi. Elbette aksaklıklar oldu. Bunları ilgili kişilerle paylaştık. Gittikçe daha iyi olacağına inanıyorum. Festivalin son üç yılında imzası bulunan ve festivale başkanlık