Keçe külahlılar geliyor

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler (216)Van'da Horhor Medresesi'nde talebe okutan Bediüzzaman, Birinci Harb-i Umûmî başlayınca derhal harekete geçer. Talebelerinden ve halk arasından gönüllü fedailerden oluşan "gönüllü bir alay" kurar. Kendisi de Albay rütbesiyle, bu alayın başına geçer. Bu alay yaklaşık beş bin atlı süvariden oluşur. Onlar at üzerinde silâh kullanır, attıklarını mutlaka isabetle vururlardı. Her bir askerin başında keçeden yapılmış beyaz başlık bulunuyordu. Bediüzzaman'ın askerleri, keçeden yapılmış başlık giydikleri için "Keçe Külahlılar" adıyla meşhur olmuşlardı. Bu yüzden Ermeniler ve Ruslar "Keçe külahlılar geliyor!" denince şaşkına dönüyorlar, Bediüzzaman'ın askerlerini görünce kaçarak uzaklaşıyorlardı. Bediüzzaman'ın "Keçe külahlılar" olarak isimlendirilen talebelerinden birçok şehit olanlar olmuştu. Keçe Külahlılar geliyor Sinan Omur hatıralarında Keçe Külahlılar'dan bahseder. Şöyle: "Bediüzzaman'ın milis kuvvetlerine "Keçe Külahlılar" derlerdi. Ruslar, 'Keçe Külahlılar geliyor!" diye duydukları zamanlar nereye kaçacaklarını şaşırır ve bilemezlerdi. Düşmanlar, keçe külahlılarla karşılaştıklarında neye uğradıklarını anlamazlardı. Keçe külahlı bir fedâi atının dizginlerini bir koluna bağlar veya kolunu atar, ayaklarını atın karnına sıkı sıkı sarar, tamamen serbest ve rahat bir şekilde, sür'atle yol alırken, seri olarak ateş ederlerdi. Çok keskin nişancıydılar, boş ateş etmezlerdi."1 Keçe Külahlılar'ın zaferleri Keçe Külahlılar ile ilgili anlatılan zaferlerin birisi de şöyledir: "Birinci Dünya Savaşı'nda Doğu Anadolu'da Bediüzzaman tek başına kurduğu gönüllü milis alayı ile Ruslara ve Ermenilere kan kusturuyordu. Bu kahramanlıkları Osmanlı Cihan Devleti'nin Harbiye Nazırı Enver Paşa, Sadrazam Talat Paşa ve Said Halim Paşa takdir ve şükran duygularıyla ifade ediyorlardı. Bediüzzaman'ın gönüllü fedailerine "Keçe Külahlılar" deniliyordu. Keçe Külahlılar, harbin başlangıcında geri çekilmeye başladıkları zaman, düşmanlar zaferi kazandıklarından emin bir şekilde ilerliyorlardı. Fakat