Bediüzzaman'ın Bitlis savunması

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler-221Bediüzzaman Hazretleri'nin gönüllü talebeleriyle birlikte Birinci Harb-i Umûmî'de göstermiş olduğu kahramanlıklar takdire şayandır. Harpte göstermiş olduğu fedakârlık ve gayret önemli kaynaklara, hatıralara hatta devlet arşivlerine kadar girmiştir. Bediüzzaman, esir düşmeden evvel Bitlis savunmasında da çok mühim vazifeler deruhte etmiş olup elinden gelen bütün imkânları kullanmıştır. Rusların Bitlis'e üç koldan saldırıya hazırlandıkları sırada, Bitlis valiliğine Memduh Bey henüz yeni atanmıştır. Memduh Bey aynı zamanda, Yakup Cemil ve komutanlardan Kel Ali1 ile birlikte Teşkilat-ı Mahsusa'ya bağlı Fedâi Zabitan Grubu'nun2 üyesiydiler. Vali ile Kel Ali, Bediüzzaman'a yaklaşarak emirleri altında sadece bir alay ve iki bin civarında gönüllü olduğunu; geri çekilmekten başka bir alternatiflerinin olmadığını söylerler. Bediüzzaman, böyle bir uygulamayla Bitlis ve civarından malları ve aileleriyle birlikte kaçan tüm insanların düşman eline düşeceğini; insanların güvenli bölgelere ulaşabilmesi için birkaç gün daha istilaya direnmeleri gerektiğini söyleyerek bu teklifi reddeder. Bunun üzerine, Vali ile Komutan Kel Ali, Muş'a3 saldırıldığını ve buradaki askerlerin otuz tane kadar topu kurtarmaya çalıştığını haber verir. Bediüzzaman'dan gönüllü askerleriyle birlikte bu topları kurtarıp Bitlis'e getirebildikleri takdirde, şehri birkaç gün daha savunmanın mümkün olabileceğini söylerler. Bunun üzerine Bediüzzaman, şöyle der: "Öyleyse ben, ya ölürüm veya o topları getiririm!"4 Bediüzzaman, üç yüz adamıyla birlikte, gece karanlığında Nurşin'e doğru yola çıktı. Muş'a yaklaştıkları sırada, bir casustan faydalanarak, silahların peşine düşen Kazak alayının yanlış istihbarat almalarını sağladı. Bu casus, düşman alayına sızıp, ünlü bir haydut liderliğindeki büyük bir kuvvetin çevrelerini sarmak üzere olduğunu söyledi. Bunun üzerine, düşman güçleri takipten vazgeçtiler.5 O sırada Bediüzzaman'ın yanında savaşan ve o sıralar henüz 16-17 yaşlarında olan Ali Çavuş, sonraki yıllarda bu gelişmelerle ilgili hatıralarını şöyle aktarmıştır: "Biz geceleyin toplara doğru giderken, Muş'un Ruslar tarafından işgal edildiğini, yolda bize rastlayan ve oralardan kaçıp gelen ahali ve askerlerden öğrendik. Üstad Bediüzzaman bizleri 14 kişilik mangalara taksim ederek, topları kurtarmaya memur etti. Cephaneyi taşımak üzere altı kişilik bir manga tayın etti. Sonra hep beraber hepsini, Bitlis-Tatvan yolunda mevzilenmiş bir alaya teslim edinceye kadar kar üstünde, en az 60 kilometre sürüklediler, Rus ordusu üç koldan saldırdı. Ancak, Dideban Dağı'ndaki savunma hattında büyük bir direnişle karşılaştı. Gönüllü kuvvetler Rusların ilerlemesini