Yesevîzâde Alparslan Yasa

Yenisöz

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (188)

İşte Mustafa Kemâl'in Tarih kitablarında yazdıklarında veyâ bunlardan el yazmaları hâlinde kalanlarında, herhangi bir orijinal fikre rastlanmadan, sâdece mezkûr -ve muhtemelen daha başka- Materyalist müelliflerin îzâh şekillerinin tekrâr edildiği görülür. O, mukallid seviyesini aşamadığı, hazır hâlde bulduğu malzeme üzerinde derinlemesine tefekkür

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretininsahîhtârihçesi (187)

(Erkekçe, Kadınca, Ekonomik Panorama, Gelişim Spor, Marie Claire, Gelişim Çocuk, Hıbır, Aktüel, Cosmopolitan, Gezi, Otomobil, Haftalık, Tekborsa gibi) çeşidçeşidmecmûa ve (ABC, -İsmail Cem'le berâber neşrettiği- Ekonomi Politika ve Söz gibi) gazetelerle Memleketimize ömrünce zehir saçmış (Gelişim Yayınları Sâhibi), Frenk Kültürünün ve Marksizminbay

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (186)

Asıl kötü olan şey, doğrudan doğruya o 'öz'dür... Çünkü ... hoşgörüsüzlük, bağnazlık, insan varlığına saygısızlık, aklı dışlamışlık, özgür düşünceye yabancılık vs... gibi her türlü olumsuzluk bu 'öz'de yatmakta... Mensup bulunduğum(uz) toplumun geri kalmışlığının nedenleri, hep bu 'öz'de yat(ıyor)... Kötü olan bu 'öz'ü eleştiri yoluyla sergilemek b

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (185)

- "...Bilinmelidir ki hürriyet ve şeriat (insanoğlunun haysiyeti kavramının çağdaş içeriğine inkâr kabul etmez biçimde aykırı olan şeriat ilkeleri) beraber yürüyemez ve laiklik olmadan insan haklarına dayalı demokrasi hele bu ülkede- düşünülemez. Kimse Türk Silâhlı Kuvvetleri'ni Atatürk ilkelerine bağlılığından ötürü kınama gafletine düşmesin. Aksi

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (184)

- "Türkiyenin on dokuzuncu asırdanberi irtica ve istipdatla yaptığı mücadele, istiklâl harbi, ve Atatürk inkılâbile ezilmiş bir engerek yılanı vaziyetindedir. Artık irticaın hortlamıyacağına inanıyoruz. Bu kanaati bize veren, inkılâbın durmadan ilerlemesidir. Fakat tarihî tekâmüle, bu mücadelenin Avrupa mikyasında üç asırdanberi geçirdiği zıkzaklar

Ayasofya Câmii'ne

Ârif Efendi ile Hatîce Molla'nın ilk oğulları olan "Yusuf Arf, Ticaret Lisesi'ni birincilik ile bitirdikten sonra posta memuru olarak çalışmaya başlıyor; 1908 yılında Aynaros (Mount Athos)'a posta müdürü olarak atanıyor". (Bülent Şenocak'tan) Yusuf Arf'ın devâm edip birincilikle mêzûn olduğu Selânik Ticâret Mektebi, Sabataîlerin iki kolunun (Kapanî

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (182)

Bu değerlendirmemizin devâmında, ayrıca, aynı Cemâatten Talat Halman'ın Arsel'in yaptığı İslâm düşmanı neşriyâtı harâretle medh-ü-senâ eden iki makâlesi (Milliyet, 15.2.1988, s. 11 ve Milliyet, 15.3.1993, s. 17) ile Arsel'in, 24 Aralık 1995 Teşriî Seçimlerinden (21,38 rey ve 158 Millet Vekîliyle) birinci fırka olarak çıkan Refah Partisi'ne Hükûmeti

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (181)

Müsbet İlim Zihniyetinden neş'et eden müsbet ilim usûlünü (müşâhede ve tecrübeye müstenid araştırma usûlünü) ve tabiiyeden ("physique") ictimâiyâta kadar- birçok müsbet ilmi têsîs edenler Müslümanlardır veyâ bunlar, İslâm Medeniyetinin mahsûlleridir. Bu hâl, İnsanlık târihinde muazzam bir inkilâbdır; zîrâ ondan evvelki medeniyetlerde, insanoğlunun

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (180)

3) Muhakkak ki Sahîh Müslümanlık, Saltanatı, Pâdişâhlığı, Totaliter Rejimi reddeder. Îslâmın hakîkî siyâsî rejimi, Cumhûriyettir, dîğer ismiyle Hilâfettir. Resûlullâh Hazretlerinin Medîne Esâsiyesi, o devrin şartları çerçevesinde (binâenaleyh bizim için ne o devrin müesseselerini kopya etmek bahis mevzûu olabilir, ne de günümüzün gelişmiş müessesel

Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (179)

Atsız, kendini haklı çıkarmak için, onun, 18 Ağustos 1970 târihli Cumhuriyet'te neşredilmiş "Viyana Kapıları" başlıklı makâlesine mürâcaat ediyor ve uzun bir iktibâsta bulunuyor. Arsel, her zamanki gibi, sûiniyetli, derme çatma, sathî fikir ve iddiâlarla örülmüş bu makâlesinde, "Türk yavrusunun beynini körletici medrese eğitimi kurmak, kişileri hür