Ünal Bolat

Türkiye

Yusuf Amca'nın son avı!..

"Haberin yok galiba ben Rabbimin ihsanıyla ikinci hayatımı yaşıyorum biliyor musun.." "Nasibindir gezdiren yer yer seniAkıbet sonunda yer, yer seni" derler Beri yandan da yiyecek ekmeğin içecek suyun varsa bir şeyler olur bir sebep halk olur yaşarsın kurtulursun derler Birinci ağızdan dinlediğim bu hatırada da köyümüzün eskilerinden olup avcılığı

Vicdanımın sesini dinledim...

"Bu arada ona namaz kılmayı da öğrettim Almaya gönüllü olunca hemen öğreniyordu." Tanıştığım arkadaşımla ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... O ise hayat ile alaka kuramayan içinde bulunduğu sorunlara cevap veremeyen bir çözümsüzlüğün içinde boğuluyormuş Dedim ki dışarıdan görünen sessizliğin sebebi meğer bu imiş Meğer içinde ne

Kalabalıklar içinde boğulmak!..

"Eşim de önce üzüldü sonra benim bunalımlarım yüzündün hayat ona da kâbus oldu..." Babam eşraftan bir kimseydi. Çocukluğumuzdan beri bize de dinî konuları öğretmiş iyi bir evlat olarak yetiştirmeye çalışmıştı... Hani derler ya denizin kıymetini bilmeyen balık misali biz babamızın kıymetini bilemedik Babamıza karşı asla ukala bir tavrımız söz konu

Yalancı şahit!..

"Bu tasvip edilip iyi karşılanmasa da orman köylerinde bir realiteydi, köyün gerçeğiydi..." Orman köylerini bilirsiniz Köylünün eskiden beri yakacağı odunu köylü ormandan tedarik ederdi. Elbette ki bunu da devletin orman memurları belirlerdi Gel gör ki köylüler bu kriterlere göre yakacak yetmeyince orman memurundan habersiz yakacak tedarik ederdi

"Sayın Müdürüm..."

"O ziyaretimizde o kadar mutlu oldum o kadar heyecanlandım ki anlatamam" Ağabeyimin kızının düğünü münasebetiyle İstanbul'a geldiğimde yıllardır görmediğim tanıdıkları, arkadaşları da görmüş oldum. Çok sevindim, duygulandım Bu vesileyle gazetenin Cağaloğlu günleri hatırıma geldi Ağabeyimi ziyarete gittiğimde Cağaloğlu'na da uğruyordum Yine bir gü

Hani bir şey olmayacaktı

"Meğer benim ayrılışımı işçiler ve bayiler görmesin diye hafta sonu göndermiş!.." Yirmi sene önce yaşadığım enteresan bir işe giriş hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Müdür gayet pişkin cevap verdi: "Sen patrona bakma 2 gün sonra unutur dediğini, hem biz 'bir şey olmaz' diye senin ismini verdik." İşimin başına döndüm ancak içimde bir ku

Sordum, usta boynunu büktü

"Sen ne yapmaya çalışıyorsun! Tüpü tam doldurunca sana dua edeceklerini mi sanıyorsun" Yirmi sene önce yaşadığım enteresan bir işe giriş hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Müdür yerde hareketsiz yatan arkadaşı görünce çok korkmuştu. Ambulans arkadaşımızı hastaneye götürdü. Allah korudu arkadaşı fakat belinden ağır darbe almıştı. Uzun sü

Herkes işinden memnundu

"Bu çocuğu hemen işe alıyoruz ve sigortasını yarın başlatıyoruz diye talimat verdi..." Yirmi sene önce yaşadığım enteresan bir işe giriş hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Genel müdür, gerektiğinde herkesin işten çıkarılırken firmadaki köpeklerin neden kovulduğuna verdiği cevap enteresandı Köpek kalırsa, işten çıkanları tanıdığı için o

Herkes masabaşı iş isterken

"Müdür beni görüp görevliden ne için geldiğimi öğrenip üzülmeyeyim diye çağırıyor" Türkiye gazetesine 35 yıldır aboneyim. Tüm insanların yaşadığı ortak bir dünya olduğu gibi, her insanın da kendine ait ayrı bir dünyası vardır. Benim de başıma gelen ibretlik bir hatıramı sizlerle paylaşmak istiyorum. Yıl 1992, yaş 31 ve 2 çocuğum var. Biri 3 diğer

Hayırsız ve arsız adam!..

Kadıncağız yalvarıyor: "Dükkân işletilir, işletilmez, iflas edersin bilmem ne olur..." Eskiden Tekel'de tütün fabrikasında çalışan kadınlar vardı Çoğunun kocası kahvede pinekler çalışmaz karısının eline bakardı Kadıncağız Tekel'den emekli olup aldığı ikramiyeyi evine getiriyor. Eskiden kimsenin bankayla işi olmuyordu ki Kocasının gözü fal taşı g