Ümit Zileli

Korkusuz

Hiç ders almadılar almıyorlar, almayacaklar!

Seçimlere yalnızca 5 gün kaldı. Ankara'da, Mansur Yavaş'ın karşısında havlu atan iktidar partisinin tüm ağır topları, başta AKP'li Cumhurbaşkanı olmak üzere İstanbul'a taşındı! Yetmedi, 17 Bakan da İstanbul'da karargah kurdu! Bürokratlar, zaten verilecek talimatlar için en yakınlarda konumlanmışlardı! Kısacası, Ankara'da ilaç için devleti yönetecek

Vicdansızlığın dibine çökmüş ?akıl sahipleri!

Bu insanların kafası nasıl çalışır, şunca yıllık gazetecilik hayatımda inan olsun anlamayı başaramadım! Ne yerler, ne içerler, "Vicdan" sözcüğü ile bu denli "küs" olmayı nasıl becerirler, insanı anlamada bu kadar başarısız, "gömmeye" geldiğinde bu kadar acımasız nasıl oluverirler hiç aklım almadı! Birkaç yıl önceydi; Dünya Kadınlar Günü'ydü; kadınl

Demokratik sivil anayasa mavrasına devam!

Merak etmeye, hatta endişelenmeye bile başlamıştım... AKP'li Cumhurbaşkanı, yıllar içinde, sayısını hesaplayamayacağım kadar diline doladığı anayasa değişikliğini nihayet bir kez daha gündeme armağan etti de huzura erdik. Çıktı milletin karşısına, gayet mağdur ifadeyle üçüncü kez oturduğu cumhurbaşkanlığı koltuğunda artık son dönemini yaşadığını ad

İzmir Marşı birilerine fena batar!

Bizim marşlarımız coşkuludur... Dizelerinde yaşanan gerçekler, ölümüne direnişler, zaferler, kan ile can ile kurtarılan, şehit kanlarıyla işgalden kurtarılan vatan, taş taş üstüne kurulan cumhuriyet anlatılır... İstiklal Marşı işte o nedenle "Korkma" diye başlar... -Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak... Alın 10. Yıl Marşı'nı mesela; Cumhuriyetin

İktidar ?müjde deyince ödüm patlıyor arkadaş!

İstanbul dışındaydım; döndüm geldim, eş, dost bir mutlu, bir neşeli, hani zil takıp oynuyorlar desem yeridir... Şaşkınlıkla, "Ne oluyor yahu, nedir bu hal" diye sordum, hep bir ağızdan şen şakrak haykırdılar: - Müjdeee! Durumu öğrenince ben de katıldım sevinç ortamına haliyle, az buz değildi yani; Karadeniz Akçakoca açıklarında doğalgaz bulunmuştu,

Aydınlanma devriminin yılmaz savaşçısı...

Hepimizin "abisiydi." Ancak öyle haybeden, yaşı büyük olduğu için abi denilenlerden değildi... Öncelikle "Ali Abi" idi... Söyledikleri önce sevgi, sonra saygı ile ve de can kulağıyla dinlenen, öğütleri "unutulmayacaklar" arasına yazılan türden bir "Abilikti" onunkisi... Ali Sirmen ismini 70'lerin başlarında, çocuk yaşımda duymuştum. Nereden, kimden

Feyza ?Fırt dedi!

Önce tarihe kazınması gereken şiiri paylaşayım: - O kadar isterim ki seni istediğim an bulabilmeyi Olduğun yerden seni "fırt" diye alıp çıkabilmeyi Önce çantama sonra ceplerime orası olmazsa kütüphaneye ve ayakkabılığa bakmamayı Allahım hiçbirinde yok 'nerede bu acaba nereye koydum nereye' nidalarıyla Kapının önünde dizlerimin üstüne çöküp dün eve

Anayasa Mahkemesinin ışıkları!

Bu iktidarın 19 yıllık yönetimi sırasında en başarılı olduğu konu nedir sizce Bana sorarsanız, açık ara "algı yönetimi" derim! En başarısız oldukları hatta "batırdıkları" konularda bile "kitle imha silahı" olarak başvurdukları algı yöntemlerini gerçekten parmak ısırtacak denli başarılı kullandılar, kullanıyorlar! Tabii bu konuda, "tarihin çöplüğüne

Döneklerin uzun yürüyüşü!

Hikmet Çiçek, neredeyse çocukluk yıllarımdan beri tanıdığım, devrimci tavrı, Mustafa Kemal Atatürk ve Kemalizm konusunda solcu geçinenlerin çoğunun yakalandığı "çocukluk hastalığının" bilincinde, yaşamının neredeyse 22 yılını faşist darbelerde, kumpaslarda, hapishanelerde geçirmesine karşın ne solculuğundan ne de karakterinden ödün vermiş bir güzel

Picassonun ?Guernicası!

Pablo Picasso, 25 Ekim 1881'de İspanya'nın Malaga kentinde doğdu... 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından ve Kübizm akımının temelini atan isimlerden biriydi. Çok ünlü bir ressam olmasının yanı sıra heykeltraş, sahne tasarımcısı, şair ve oyun yazarı olarak da şöhret kazanmıştı... Dünyada en çok bilinen iki resminden biri "Avignonlu Kızlar" diğer i