Selahaddin E. Çakırgil

Star

Okuyucularla hasbihal

Sâcid Eryiğit: 'Ben 30 yıllık öğretmenim. Okuyucu görüşlerini yansıtan geçen haftaki 'Hasbihal'inizden cesaret alarak ben de duygularımı paylaşmak istiyorum. Sizi aşağı yukarı 1985'lerden, lise yıllarından beri okurum. Cuma günkü yazınızda kendi hayatınızda yaşadığınız bazı depremleri anlatırken, 1999'daki büyük 'Marmara Depremi'ne de değinmiştiniz

Sadece 'fizikî' değil, 'sosyal depremler'in travmalarını da unutmadan...

Eve oldukça geç gelmiştim. Ertesi güne bırakamayacağım yazılarım vardı, okuyacaklarım vardı. Saat 04.00'e doğru yaklaşıyordu. Uykum da gelmişti.. Ama, 'imsak' vaktine erişsem de, bir ezan sesi duysam' diye kendimi zorluyordum; Yahyâ Kemâl'in, 100 yıl önce bu günlerde yayınlanmış olan 'Ezânsız Semtler' isimli yazısındaki deyişle, 'Ertesi sabah, bayr

Amerika ve Rusya, Türkiye'yi kaybetmek istemezken; 'fino'larına da göz kırpıyorlar

Türkiye'yi güney sınırlarından, Irak ve Suriye içinden sürekli rahatsız eden, silahlı gruplar ve terör odakları, eylemlerini sabır taşını çatlatacak boyutlara tırmandırıyorlardı. Türkiye de bu saldırı ve terör eylemlerinin faili olan odakları zaman zaman vuruyordu. Son olarak, üç gün önce de, 'Pençe -Kılıç' adı verilen 'hava harekâtı' başlatıldı. H

Kafası karışık safdillerin sığınağı: Komplo teorileri...

20 Kasım gecesi, saat 01.02'de B. Amerika'daki dostumdan bir mesaj geldi. O mesajın içinde de, bir Twitter mesajı vardı.. O Twitter mesajının Ahmet Aziz Nesin hesabına aid olduğu anlaşılıyordu. Onun gönderiliş saati de 00.11'i gösteriyordu. Haberde, 'Türk uçakları Şehba ve Kobani'yi bombalıyor..' deniliyordu. Evet, Türkiye kamuoyuna henüz açıklanma

Okuyucularla Hasbihal

40-50 yıl öncelerden beri, zaman zaman okuyucularla hasbihal yazısı yazıyordum. Bu yüzden birçok okuyucular da o uygulamanın sürdürülmesini hatırlatıyorlar. Bazı konuların okuyucularla birlikte değerlendirilmesinin faydalı olacağına inanıyorum. O halde, okuyuculardan gelen mesajlar etrafında zaman zaman yapmayı tasarladığım sohbete buyurunuz: Ahmed

'Bali Toplantısı' dolayısiyle çokça anılan Endonezya'dan ne kadar haberdârız

(Rusya lideri Putin hariç) Gelişmiş 20 ülke (G20) liderlerinin 2022 yılı toplantılarını Endonezya'nın Bali adasında yapmaları dolayısiyle, Endonezya çok söz konusu oldu.. Ve bu toplantı dolayısiyle, özellikle iki isim de, dünya kamuoyunda daha bir öne çıkıyordu. Bu iki isimden birisi, Rusya Başkanı Putin idi Çünkü, o, 'Ukrayna Savaşı yüzünden üzeri

'Taksim- Bali' veya 'Washington-Moskova' hattı üzerinden...

Geçen hafta bazı arkadaşlarla, gece saat 23.30 civarında, Başakşehir'den İstanbul'un merkezine, Fatih'e doğru gelirken; arkadaşlar, 'Taksim'e gidelim, hamburger yeriz.. Hamburger yemek için taa New York'lara gitmeye gerek olmadığını da KK'ya göstermiş oluruz..' dediler, gülüşerek.. Arkadaşlar Taksim Meydanı'nın hemen kenarındaki bir hamburgerciye g

Sosyal gerilimleri gidermekte geçmiş uygulamalar ders vermiyor mu

Hep 'bir' olmaktan, birlikten, vahdetten söz ederiz; ama, bu, bizim gibi olmayanların tamamiyle yok olmasını istemek şeklinde olmamalıdır. Çünkü, yaratılmışlar âlemi, 'bütünüyle bir 'âlem-i ezdâd'dır zıdlar âlemidir'. Bu mükevvenâtta, her şey zıddıyla kaimdir.Ülkemiz bu gibi, birbirine çok uzak gruplar, fırkalar açısından, gözümüzün önündeki rahats

''Çok çaplı' bir siyasetçi'' ve de, ''Ali Nişanı''(!) üzerine..

25 yıl öncelere aid videosu gündeme gelen ve şimdi hayatta olmayan ünlü bir tv. programcısının sorularına cevap verirken, 'Refahyol Hükûmeti'ni ben yıktım' diyen bir siyasetçi, bu durum kendisine hatırlatılınca, mantıkî muvazenesini kaybetmişçesine; 'Bunu söyleyenlerin zekâsızlığını' keşfetmiş ve 'onlara acıdığını' lûtfetmiş.. Acaba doğru mu söylüy

Antik Greko-Romen dünyası tanrılarının kutsanması gibi...

10 Kasım resmî ağlama törenleri de nihayet geçti.. Bu törenler 9 Kasım akşamından başladı, diyecektim, ama, hayır-hayır!. Hattâ bir ay önceden başlamıştı da denilebilir. Çünkü, TRT'nin 9 Ekim gecesi Anıtkabir'in temelinin 1944'te atılışının bilmem kaçıncı yıldönümü diye, o konu, öyle yoğunluklu bir duygu coşkusuyla ve defalarca anlatılmıştı ki, işa