Sebahattin Yaşar

Yeni Asya

Gençler Risale-i Nur sohbetlerine nasıl gelir (2)

Gençlerimizin, ebeveynler gibi düşünmeleri, yaşamaları elbette onları mutlu eder.Bu elbette bir uzun sürecin neticesi olacaktır. Belli bir yaşa gelen, belli bir olgunluğa ulaşan ve hayatın sıkıntısını, çilesini ve neşe ve mutluluk unsurlarını gören ebeveyn o noktaya gelinceye kadar ki yaşadıkları, başından geçenler, örnek aldıkları, çalıştıkları, k

Gençler Risale-i Nur sohbetlerine nasıl katılır (1)

Bu soru son zamanlarda camia içinde çokça soruluyor.Tabi bu sorunun çok değişik boyutları olabilir, ama ben bu yazımda bir noktaya değinmek istiyorum. Öncelikle akran hareketi denen bir şey var. Yani gençlik yaşına gelmiş bir birey kendi yaş gruplarıyla oturup kalkmak, onlarla şakalaşmak, onlarla etkinlikler yapmak, onlarla problemlerine çözüm bulm

Henüz hayat devam ederken

İnsanın alıştığı hayatta değişiklikler yapmak kolay olmuyor. Zaman zaman 'artık bundan böyle kural şu' dediğimiz nice kararlarımız olmuştur ki, çoğunun ömrü kısa sürmüştür.İnsan alıştığına dönüyor. İnsana alıştığı kolay geliyor. Bundandır herhalde alıştığı, insanın imtihanı oluyor. 'Namazlarım daha düzenli olacak, ezan okunur okunmaz önce namaz kıl

'Bu okuduğum hangi sorunun cevabıdır'

Gençler, Risale-i Nurlar'ı nasıl okuyalım diye soruyorlar.Yaşadıkları bazı olaylar onları etkilemiş. Okuldaki bazı ateist arkadaşlarının dinsizliğini yayarken bile Kur'ân âyetlerinden örnekler verdiklerini, bir yanlışla kafa karıştırmak için pek çok doğruları kullandıklarını' söylüyorlar ve 'Biz ise kendi dinimizi anlatırken, o kadar derinlikli bir

Omurgasız yazılar

Yazıların doğum sancısı ve psikolojisi vardır. Her yazı belli dinamiklerle ayağa kalkar. Yani ürün, ikliminden bağımsız değildir. Yazı insan ürünüdür, yazanın hususiyeti görünür satırlarda. Kelimelerin sinerjisi yazanın iç ikliminden başka bir şey değildir.Omurgasız yazı; bir duruşu olmayan, çıkar üzerine şekillenmiş yazıdır. Ruhu yoktur. Dik duram

Yeni Asya gençliği

Yeni Asya, gerek neşriyat gerekse camia olarak Kur'ân'ın bu asra bir dersi olan Risale-i Nur hakikatlerini hayat prensibi yapan bir şahs-ı manevidir.Yeni Asya gençleri, hizmetlerini Kur'ân'ın emri olan istişare ile yaparlar. Mesleklerinin muhabbetleriyle yaşar ve daima onun revacına çalışırlar. Her biri birer muhabbet fedaisidir. İttihad-ı İslam'ı

Her şey kendi yolunda ve kendi kurallarıyla ilerlemeli

Siyaset ile iman hizmeti kulvarları birbirinden farklıdır, kuralları da.Biri galiben dünyevî, diğeri uhrevîdir. Biri rekabet, menfaat, yalandan; diğeri ihlâs, doğruluk ve haktan beslenir. Onun içindir ki dindar, siyasetten; siyasetçi dinden dem vuruyorsa, ortada bir şahsî, siyasî bir menfaat var demektir. Bediüzzaman'ın, hakikî dindar siyasetçi, si

Sorular içeriden haber verir

Sorudan korkan bir toplum olduğumuz açık. Birilerinin sorudan ayakları titriyor. Bu hiç de iyi bir psikoloji değil. 'İnsan soru sorulmasından neden korkar ki' Araştırılmalı.Normal şartlarda soru makbuldür. Soru, görülmeyen noktalara dikkat çeker. Aksaklığı düzeltir. Medeniler soru soranı ilgisinden dolayı tebrik eder. Bizde soru soran makbul görülm

Dağa, taşa duygu ekmek

Güzel yaşamak, lisan-ı hal ile hakikatin yürüyüşüdür.Bu yürüyüş; dağa, taşa, gönle an be an yüksek bir tesirle kayda geçer. Duygu dağa, taşa; göze, gönle toprağa atılan tohum gibi ekilir. Böylece âlemde sevgi, şefkat; nefret, kin gibi duygular meyve vermeye başlar. Güzel sözcüklerden iyi, çirkin sözcüklerden kötü ruhlar yaratılır. Dilden dökülen sö

Gençler tanımadan yargılamıyor

Cemaatlerle ilgili tartışmalar gençlerin cemaatlere olan ilgisini arttırmış görünüyor. Haberi olmayanlar da böylece haberdar olmuş. Bizzat görüştüğüm veya iletişim araçlarıyla sorularına muhatap olduğum üniversiteli gençler, cemaatler üzerine onlarca soru soruyorlar.Bu sorular iyiye âlâmet. Belli ki, gençler kimseyi tanımadan, tartışmadan, sormadan