Prof. Dr. Cevdet Erdöl

Akşam

Çanakkale'nin mezar taşları: Siyasetin ölü dili

Bazı yerler görünenden fazlasıdır. Her göz göremez, her dimağ idrak edemez. Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret edenler şunu çok iyi bilirler; Diyarbakır'dan, Şam'dan, Yemen'den, Priştina'dan, Üsküp'ten, Bakü'den, Batum'dan, Trabzon'dan, Rize'den, Erzurum'dan, Kastamonu'dan... Velhasıl gönül coğrafyamızın her bölgesinden orada yatan adeta birer mühür va

Sağlıklı nesiller için sağlığı seçin

Herkes ne yaşadığını kendisi bilir. Sorunları çözülmüş şartlar içinde büyüyenler geçmiş nesillerin neler çektiğini bilemeyebilir. Ama hatırlatmak vazifemiz olmalıdır. 2002 sonrası TBMM'de uzun süre Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanlığı görevinde bulunmuşluğun verdiği tecrübe ile bu yazıyı -daha önce de dikkatlere sunmama rağmen

Bayram tadında bir Ramazan Bayramı

Hayatın ahengi, Bedenlerin ve gönüllerin felahı, İlahi nizamın yeryüzüne bereketli izdüşümü, Kıymetli zamanlar, Kıymet bildiren, Kıymet hatırlatan kutlu vakitler: Bayramlar. İyi ki varlar. Ne mutlu kavuşabilenlere. Ne mutlu Ramazan imbiğinden geçip zerre zerre bayramı kucaklayabilenlere. Evet sevgili okurlarım bir aylık Ramazan seferimizin kutlu du

Geçmişi oku, geleceği yaz

Bazı şahsiyetler, kurumlarla özdeşleşir. Ve bunların kimisi maziden atiye ışık tutan eserler bırakarak bizleri ihya etmekte mahirdirler aynı zamanda. Bu hafta bu isimlerden birini köşemde ağırlamak istedim sevgili okurlarım. O isim, Tıbbiye 'nin yetiştirdiği veya diğer bir ifadeyle Tıbbiye 'de yetişen önemli simalardan birisi olan Dr. Rıza Nur'dur.

Varlıklının yoksula çoğun aza uzandığı el: Ramazan

Bir diriliş, uyanış ve yeniden anlamlandırış rüzgarının estiği; rahmetin yeryüzünde adeta görünür bir hal aldığı, yaratılış kodlarımıza rücu ettiğimiz bir Ramazan ayını daha idrak etmenin heyecanı içindeyiz. Bizleri Recep ve Şaban filtresinden geçerek bu mukaddes mevsime ulaştıran Rabbimize hamdolsun. Evet Ramazan mevsimi ruhen ve bedenen yapılan b

Birkaç maddede Gülhane gerçekleri

Ülkemizdeki modern tıp eğitimi II. Mahmut döneminde 14 Mart 1827 yılında sadece "askeri tıp" olarak başlamıştır. Sivil tıp eğitimi ise ondan takriben 40 yıl sonra, 1 Mart 1867'de başlamıştır. Bilahare Askeri ve Sivil tıp fakülteleri Darülfünün-u Osmani adı altında 1909 yılında birleştirilmiş ve birlikte eğitime geçilmiştir. Böylelikle Haydarpaşa'da

Yardıma koşan dev yürekler ve devlerin(!) yardıma muhtaç halleri

Pireyi deve yapan bir maksatlı grupla yaşamak zorunda olduğumuz için üzgünüm. Üzgünüm, çünkü kendisiyle ve ülkesinin ne milli ne de manevi aidiyetleriyle ilgilenen tuhaf bir gruptur bunlar. Burada yer, içer, büyürler(!) fakat burasının menfaati için ortaya koyabilecek bir ürünleri olmadığı gibi iyi bir niyetleri dahi yoktur. Tek ürettikleri şey spe

14 Mart 1919'dan Beri Aynı Ruhla...

İki gün sonra ifa edeceğimiz 14 Mart Tıp Bayramı, kendi hayatlarını diğer insan hayatlarının yüksek faydasına hadimiyete adayan tıp mensuplarının şeref ve onur tarihidir.14 Mart, beyaz bir önlüğün etrafında konumlanan dünyanın, bir stetoskopla kulak verilen insanlığın, şifa ile kucaklanan hayatın bayramıdır.14 Mart, ömrünü insan hayatına adayan tıp

Kentsel dönüşüm ve dönüşemeyenlerin paradoksu

Hiç kimse yaşadığımız son deprem felaketini hafife almamalı, görmezden gelmemelidir. Gerek nüfusumuzun ve gerekse ülke coğrafyamızın altıda birini (11 ilimizi ve çok sayıda ilçemizi) doğrudan etkileyen büyük bir felaketle, genel kabul gören tabiriyle "asrın felaketi" ile karşı karşıyayız. Bana kalırsa, asırların felaketi de dense yeridir. Depremle

Depremde bilgi kirliliği ve ihanet endemisi

Bugüne kadar yazdığım pek çok yazıda sosyal medya mecralarının hayatın her alanında baş gösteren birer çıban gibi toplum ve insan nabzını tehdit ettiğine ve her geçen gün temizlenip tedavi olmayı bekleyen bir cerahat olduğuna dikkat çekmiş; devlet eliyle terbiyeye ihtiyaç duyulduğunu, olmazsa olmaz bir şekilde ifade etmiştim. Bu platformların nasıl