Nihal Bengisu Karaca

Haberturk

40.gün

Dün, depremde hayatını kaybedenlerin, ölümlerinin 40. günüydü. Bana göre şehittirler. Neden biliyor musunuz Çünkü şehitlik bir makamdır ve payedir ve bu makam İslam'da sadece vatan savunmasında savaşta ölenlere verilmemiştir. Başkasının hayatı için kendisini feda edenlere olduğu kadar, devasız bir derde yakalananlara ya da büyük bir çaresizlik için

"Mahallesizler Mahallesi" meğer sahiden kalabalıkmış

Geçtiğimiz Salı günü Haber Global'de Buket Aydın'ın hazırlayıp sunduğu Yüz Yüze programında bana şu soru soruldu: "Kendinizi hangi mahallede görüyorsunuz şu an Son dönem iktidar mahallesine karşı bazı eleştirileriniz bazı muhalif söylemlerinizle öne çıktığınız oldu, kendi mahallenizle sorun yaşadınız mı" Yaşamamak ne mümkün Sadece ben değil, ailem

Hem mimlendiler hem güçlendiler

İYİP Genel Başkanı Meral Akşener'in yaptığı sert konuşma ile başlayan kriz ortak aklın devreye girmesiyle aşıldı. Tartışmanın sonu kesin surette dağılmaktır diye düşünen ya da bunu temenni edenler yanıldı. Tartışmalar, yeni bir anlaşmaya farklı bir sinerjiye evrildi. Akşener'in cumhurbaşkanı olmaları için adaylığa davet ettiği iki büyükşehir beledi

Millet İttifakı'na yaramadı, İYİP'e yaramadı, sadece iktidara yaradı

Meral Akşener'in Millet İttifakı'nın ortak adayının belirlendiği toplantıyı anarak ve sert ifadeler kullanarak yaptığı konuşma siyasi bir deprem olarak başladı ve kısa sürede kara mizaha döndü. Doğru, Meral Akşener ve İYİ Parti masanın adayının Kılıçdaroğlu olmasına başından beri karşı. Bunun nedeni sadece "kazanamayacağını" düşünmeleri değil. Part

Hatay, Antakya, Adıyaman: Cehennemin kapıları açılmış ve sonra geri kapanmış...

Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremden onsekiz gün sonra, Hatay'daki 6,4'lük depremden iki gün sonra Hatay ve Adıyaman'a kısa bir ziyaret yapma şansı buldum. Kısa bir ziyaret oldu ve çoğu yollarda geçti. Depremden çok ağır şekilde etkilenen bu iki il ve çevresinde yıkımın ve hasarın büyüklüğü devam ediyor. Bir yandan kendi kendime bu şehirlerde

Ekrem İmamoğlu: Böyle bir süreçte iletişim hattına müdahale edenin aklı kıttır

Geçtiğimiz iki gün boyunca Hatay, Antakya ve Adıyaman'ı ziyaret etme fırsatı buldum. İlk dehşet anları sönümlenmiş, en azından insanların ağzından aşağı lokma iniyor, temiz içecek su dağıtımı var. Ancak şehirler hayalet gibi. Semtler boşalmış, şehir epeyce tenhalaşmış, başka kentlerde yakınları olanlar belli ki oralara gitmişler. Kalanlar için ise

Taşıyıcı kolon

Deprem siyaset üstüdür. Ama sonuçları değil. Depremin yol açtığı yıkım elbette siyasetin konusu olur. "Neden geç müdahale edildi" den tutun, "Deprem bölgesindeki iletişim sorunu nasıl çözülemedi ve o kriz devam ederken nasıl oldu da Twitter kapatılabildi" den çıkın"Büyük bir deprem olacağı öngörülmüştü neden tedbir alınmamıştı" ile başlayın, "İlk ü

AFAD bu sorulara neden yanıt vermiyor

Depremli bir alacakaranlık kuşağına sıkışmış gibiyiz. Dün Hatay'da yine deprem-ler oldu. Hem 6.4. hem 5.8. Yine feryat figan, "Enkazda sıkıştı, yardım edin" uyarıları duyduk. Ve çok acı bir gerçeği: İnsanların az ya da orta hasarlı binalardaki evlerine girmek, hatta kalmak durumunda olduklarını. İki nedeni var: 1) Barınma hizmeti yeterli değil. Çad

"Her şey doğru yürüseydi daha fazla insan kurtarılırdı ama o ihtimalde bile kurtarılanlar enkazdakilerin yüzde 50'sini bulmazdı"

Çok büyük bir felaket yaşandı ve geriye çok büyük bir enkaz kaldı. Yaşananlar pek çok şeyle beraber, dev bir afet söz konusu olduğunda organize olma, arama ve kurtarma konusundaki kapasitemizin ne kadar eksik olduğunu da gösterdi. En çok AFAD öne çıktı; kimileri yerden yere vurdu, kimileri göklere çıkardı. Kimileri de o kadar değil, dedi. 11. Günde

İmamoğlu'nun savunma hattı ve Pandora'nın kutusu

Ekrem İmamoğlu son bir ay içinde potansiyel cumhurbaşkanı adayı olma ciheti üzerinden çokça tartışmaya konu oldu. Ahmak davası ve terör soruşturması ile İmamoğlu'nun hem hürriyeti hem geleceği tehdit altında ama bu gerçek "Olası cumhurbaşkanlığı adaylığı" tartışmalarının ve sempatizanlarının "İmamoğlu mutlaka aday olmalı" propagandasının gölgesinde